Page 26 - aktuel-15

Basic HTML Version

26
/ BezmiâlemAktüel 2017
Büyük sanatkarlar, bir milletin hayatına büyük
değerler katan insanlardır. Mimar Sinan’ın mimaride
gösterdiği ustalığı Mehmet Akif Ersoy, kanla, canla
kazanılan Çanakkale Zaferi'ni yüreğindeki imanla,
kalemindeki mürekkeple yazmıştır. İşte bu muhteşem
şiir, Çanakkale cihat ruhunu sönmeyen bir ateş gibi
hep sıcak ve canlı tutmaktadır.
Mehmet Akif Ersoy’un Çanakkale Şehitlerine Şiiri
mübalağa sanatının emsalsiz bir örneğidir. Şehit için
öyle bir mezar hayal ediyor ki Mehmet Akif Ersoy,
Kabe- i Şerif’ i getirip mezar taşı olarak şehitlerin
başına dikiyor. Mor bulutları getirip türbeye tavan
yapıyor, yedi yıldızdan oluşan Süreyya yıldız kümesini
getirip türbeye lamba olarak asıyor. Kanayan lahdine
gök kubbeyi örtü diye sarıyor. Türbeyi gece mehtap
ile dolduruyor. Akşam kızıllığıyla tüllenen ufku toplayıp
şehidin yaralarına sarıyor. Sonra diyor, “Yine bir şey
yapabildim diyemem hatırana’’
Ne muhteşem bir sevgi, şehitlere hayranlığı o kadar
güzelanlatıyorki“Bedr’inarslanlarıancakbukadarşanlı
idi” sözüyle verilecek değerin en yücesine yükseltiyor
Mehmet Akif Ersoy. Hiçbir savaşın kahramanı şerefte
şanda Çanakkale şehitlerine yetişemez. Peygamber
Efendimizin de iştirak buyurdukları Bedir Gazası’nın
arslanları ancak Çanakkale şehitleri kadar şanlıdır.
“Ey şehit oğlu şehit isteme benden makber / Sana
aguşunu açmış duruyor Peygamber” mısralarıyla
biten bu ulvi mersiye Türk Edebiyatının en büyük
eserlerindendir. Şunu açıkça ifade etmek gerekir ki
edebiyatımızda da başka milletlerin edebiyatında da
bu seviyede herhangi bir şiir yoktur.
Bu şiirin tamamını yüksek sesle, coşkuyla okuyup
mübarek şehitlerimizi hatırlamak o yüce Allah
dostlarını unutmamak ilk işimiz olmalıdır.
Çanakkale’de destan yazarak bir milletin kaderini değiştiren
şehitlerimize hitaben Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un kaleme
aldığı Çanakkale Şehitlerine Şiiri bu topraklarda hiçbir zaman
sönmeyecek olan bağımsızlık ruhunu temsil ediyor.
BİR MİLLETİN
SÖNMEYEN ATEŞİ
ÖMER POLAT /
ÇAPA FEN LİSESİ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ÖĞRETMENİ
Şu Boğaz Harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi?
En kesîf orduların yükleniyor dördü beşi,
Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'ya
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.
Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı!
Nerde -gösterdiği vahşetle- "bu: bir Avrupalı! "
Dedirir-yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi,
Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud kafesi!