Page 8 - aktuel-15

Basic HTML Version

8
/ BezmiâlemAktüel 2017
Doğu ile Batı’nın buluşma noktası, dünyanın sayılı metropollerinden
İstanbul’un köklü tarihini, barındırdığı kültürel değerleri ve doğal
güzelliklerinin yanı sıra sorunlarını, güvenlik risklerini, trafiğini ve
gelecekteki İstanbul’u Valimiz Vasip Şahin ile konuştuk.
İSTANBUL,
TARİHİN TÜKENMEYEN
NEFESİDİR
İstanbul; kadim medeniyetlerin,
özellikle Türk-İslam
Medeniyetinin eserlerine
sahiplik yapmaktadır.
İstanbul’un vazgeçilmez
özelliklerinden bahseder
misiniz?
İstanbul’u öğrenmek, her şeyden
önce, derin bir tarihin engin
ufuklarına doğru baş döndüren
bir yolculuğa çıkmaktır. İstanbul
sizi sahip olduğu güzelliklerle
kendine hayran bırakırken mistik
bir dünyanın büyüsüyle de sarıp
sarmalar. Surları, meydanları,
camileri ve çeşmeleri, her tarafı
manevî bekçiler gibi saran
türbeleriyle
İstanbul;
tarihin
tükenmeyen nefesidir. Her abidede,
her türbede, her çeşmede, her
mezar taşında ihtişamlı bir mazi
ve zengin bir kültürel miras yatar.
Her medeniyet aynı zamanda bir
değerler sistemidir. İstisnasız her
medeniyet, sağlam bir inanç ve ilim
temeli üzerine kurulur. Herhangi
bir medeniyet, günün birinde
yeryüzünden silinse bile, kurduğu
binalar, yaptığı eşyalar vasıtasıyla
onun bir zamanlar nasıl bir inanç,
düşünce ve hareket sistemine
sahip
olduğunu
anlayabiliriz.
Bununla birlikte hiçbir medeniyet
saf değildir. Medeniyetler, birbiriyle
alış-veriş yaparlar. Osmanlı Devleti
de
kurulduğu
coğrafyadaki
milletlerin kültür ve geleneklerini
birbiriyle yoğurmuş, son derece
ince bir estetik zevkle muazzam
bir âhenk yakalayarak Türk-İslâm
Medeniyetini ortaya çıkarmıştır.
Ecdâdımız, hâkimiyeti altında
yaşayan, birbirinden farklı din,
dil, ırk ve kültür sahibi toplumlara
daima saygı göstermiş; kültür
ve inançlarını hür bir biçimde
yaşayabilmeleri için her türlü
kolaylığı göstermiştir. Böyle büyük
ve güçlü bir devletin, halkına
böyle büyük bir hürriyet ortamı
sağlaması, dünya üzerinde pek az
millete nasip olacak bir azamet ve
asâlet örneğidir.
İstanbul, sizi ecdâdın bütün
haşmetiyle beraber, barış ve
tevazû kokan rüzgârıyla serinletir.
Minareler ve ezan sesi, İstanbul
semalarına
nakşolunmuştur.
Mezhep ve din savaşlarından
kaçıp dost bir kucak arayanların da
savaşların vahşetinden kurtulmak
için canını dişine takıp göç
yollarına düşenlerin de ilticagâhıdır
İstanbul. Kendisine koşana sırtını
hiç dönmemiş, asırlarca pek çok
Röportaj: Av. Ali Cahit Polat