Page 12 - aktuel-16

Basic HTML Version

12
/ BezmiâlemAktüel 2017
Yakın devir tarihimizin en mümtaz, aynı zamanda
hakkında en çok konuşulan, lehte ve aleyhte en
çok fikir beyan edilen şahsiyetlerin başında Sultan
Abdülhamid-ı Sânî gelmektedir.
Kendisinden sonra çeşitli renk ve tonlarıyla muhalif
grupların iktidarları altında yaşayan milletimiz ve genel
olarak Müslümanlar, O’nu anlamak, tanımak istedikleri
ve bunu gerçekleştirmeye çalıştıklarında hep büyük
engellerle karşılaşmışlar ve hep kötülüğün, eski
rejimin timsali olarak gösterilmiş, “öcü”, “karanlıklar
ülkesinin başı” gibi takdim edilmiş; her iyi
şeyin O’nun karşısında olduğu temel
argümanıyla “baş düşman” imajıyla
her alanda anılmış ve anlatılmıştır.
Uzun süre O’nun lehinde bir şey
yazmak veya söylemek, gözden
düşmek ve karalanmak için yeterli
sayılmış, vesikalar tahrif edilmiş,
yaptırdığı eserlerden ismi silinmiştir.
Mesela Hamidiye Etfal Hastahanesi,
Darülaceze gibi… İlkinden Hamidiye
ibaresi kaldırılmış, ikincisinde ise
“kurucusu” ifadesi kaldırılarak
Halil Rıfat Paşa’ya
mal edilmiştir.
Tarihî şahsiyetler,
hata ve sevaplarıyla
bir bütün olarak
değerlendirilmeli, eğer
bir hükme varılacaksa,
objektif kriterlere göre incelenip sonuçlandırılmalı
ve gerçek bir portre ortaya konmalıdır. Abdülhamid
Han birçok bakımdan ele alınmış, muhalifleri,
hatta düşmanları tarafından menfi bir kişilik olarak
ortaya konmuştur. Bu vadide yerli yabancı birçok
neşriyat yapılmış, edebî eserlerde dahi bu kin ve
gayzdan kurtulunamamıştır. Ancak bütün zorluklar,
engellemeler ve karalamalara mukabil, tarafsız
bir şekilde ele alınarak çizilen düzgün bir portresi
de vardır. Nizameddin Nazif Tepedelenlioğlu’nun
“II Abdülhamit ve Bugünkü Muarızları”, H. Nihal
Atsız’ın “Abdülhamit Han Gök Sultan” ve
“Osmanlı Padişahları” makaleleri, Yılmaz
Öztuna, Kadir Mısıroğlu, Orhan Koloğlu,
Vahit Çabuk, Vahdettin Engin, Cezmi
Eraslan ve benzeri kişilerin yazdıkları
monografiler,
Sultan’ın
kızları
Şadiye ve Ayşe Osmanoğlu’nun,
Tahsin Paşa’nın hatıraları, bir edip
ve mütefekkir gözüyle kaleme
alınan Necip Fazıl Kısakürek’in
“Ulu Hakan Abdülhamid Han” adlı
eseri bu meyanda sayılabilir. Bu
arada kendisine ait olduğu şüpheli
olan
“Abdülhamid’in
Hatıra
Defteri” gibi eserler ve
piyasada patlama
yapan Abdülhamid
Han
Edebiyatı'da
dikkatle kullanılması
gerekmektedir. Sayılan
eserler arasında H. Nihal
Atsız ve Nizameddin
Yıkılmakta olan bir imparatorluğu uzun yıllar ayakta tutmasına rağmen
ağır ithamlarla karşı karşıya kalan Bezmiâlem Valide Sultan'ın torunu
Abdülhamid Han’ı ancak ilim, fikir, sanat ve ruh dünyası ve bıraktığı
eserlerle tanıyabiliriz.
BEZMİÂLEM'İN
HAYIRLI TORUNU
SULTAN ABDÜLHAMİD HAN!
YRD. DOÇ. DR. MEHMET EMİN AGAR /
BVU ÖĞRETİM ÜYESİ