Page 9 - aktuel-17

Basic HTML Version

BezmiâlemAktüel 2017 /
9
Vakıf medeniyetinden ve kurumumuzu diğer vakıf
üniversitelerinden ayıran özelliklerinden bahseder
misiniz?
Vakıflar insanların Allah’ın vermiş olduğu nimetleri,
O’nun rızası için yaratılmışların istifadesine sunma
kurumlarıdır. Bu bağışları yapanlar, bu kurumların
idaresini bir takım seçilmiş kimseler vasıtasıyla hayata
geçirirler. Vakfedenlerin koyduğu şartlara, vakfiye
şartlarına uygun olarak idare etmek için tevliyet usulü
kullanılmıştır. Yani bazı kişi veya kişileri kendisi yerine
vakfı yönetmeleri için seçer. Bu kişi veya kişilere
mütevelli denir.
Vakıf sisteminde işlerin yerine getirilmesi için
mütevelli tayin edilmesi gereklidir. İlk vakıf mütevellisi
Hz. Ebu Bekir’dir. Fedek arazileri vakfı için bizzat
Hz. Peygamber tarafından tayin edilmiştir. Kendi
vakfına nezaret eden ilk kişi Hz. Ömer’dir. Vakfiyeler
bu durumu açıkça bildirmektedir. Mütevelliler aileden
olabileceği gibi, herkes tarafından güvenilen, emin,
dürüst bilinen, maharetli, adil, güzel ahlak sahibi,
üstün meziyetleri olan kişilerden de seçilip tayin
edilebilir. Eski vakıflarda şart olarak mümin, emin ve
işinin ehli olması belirlenmiştir.
Vakfiyede belirtilen şartlara uygun
idare edildiği sürece vakfın idare
ve işleyişine müdahale edilmez.
Vakıf,
hukukî
düzenlemeler
sayesinde amaç dışı kullanım ve
istismarlara karşı koruma altına
alınmıştır. Vakıfların bünyesindeki
fonlar
mütevelli
tarafından
vakfiyesinde tesbit edilen esaslar çerçevesinde işletilir
ve elde edilen gelirler yine vakfiyede belirtilen kuruluş
amacına yönelik harcanır. Bazı konularda mütevellinin
görevlerini yerine getirmek üzere hakim tarafından
geçici olarak bir kimse tayin edilir. Bu tayinin sebebi,
mütevellinin aleyhine dava açılması, mütevellinin
yerine bir vekil bırakmadan uzun süreli olarak başka
yere gitmesi olabilir.
Günümüzde birçok vakıf, tekrar işlerlik kazanmış ve
kendi kuruluş amaçları doğrultusunda faaliyetlerini
sürdürmektedir. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün
denetimi altında mazbut vakıflar bazen tek başına
bazen de devletin tasarrufuyla birkaç mazbut vakıf
bir araya getirilerek ortak bir amaca yönelik faaliyete
geçirilmiştir. Soy bakımından sahipleri kalmayan
vakıflara mazbut vakıf adı verilmiştir.
İşte Bezmiâlem Valide Sultan Vakfı, Abdülhamid-i
Sani Vakfı ve Silahdar Abdullah Ağa Vakfı bu tür
vakıflardandır. Bu sebeple 24 Nisan 2010 tarihli
ve 27561 sayılı Resmî Gazete ile 2809 sayılı
Yükseköğretim kurumları Teşkilat Kanununa
eklenen, ek 124. maddesiyle,
üç mazbut vakıf (Bezmiâlem
Valide Sultan, Abdülhamid-i Sani,
Silahdar Abdullah Ağa) adına
T.C. Başbakanlık Vakıflar Genel
Müdürlüğü tarafından Bezmiâlem
Vakıf Üniversitesi kuruldu. İsimleri
geçen vakıflara ait belirlenmiş
menkul ve gayrimenkullerin intifa
hakkı Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi