Page 29 - AKTÜEL DERGİ 18. SAYI

Basic HTML Version

BezmiâlemAktüel 2018 /
29
Mustafa Kutlu’ya hastanemizle ilgili bazı hatıralarını
naklederse çok memnun olacağımızı bildirdik.
Kendisi, hastanenin bütün milletimiz için olduğu
gibi kendisi için de çok önemli ve değerli bir kurum
olduğunu belirttikten sonra damar yollarından birden
fazla ameliyat olduğunu ve kendisi ameliyat eden
ve ameliyat sonrasını bakımını yapan doktor ve
çalışanlara müteşekkir olduğunu belirtti. Kalp - damar
ve nöroloji servislerinden övgüyle söz ettikten sonra,
nörolojideki hocayla “huzursuz bacak” sendromu
diye tanımlanan rahatsızlık üzerine konuşurken,
kendisinin de “Huzursuz Bacak” adlı bir hikaye
kitabı olduğunu ve bu kitabın baş kahramanının bu
rahatsızlıktan mustarip olduğunu söyleyince hocanın
çok ilgilendiğini anlattı. Ayrıca ameliyatı ve tedavisi
süresince kendisini ziyaret eden başta Rektörümüz
Prof. Dr. Rümeyza Kazancıoğlu ve Genel Sekreterimiz
Zeynep Gökçen’e, yine ismini hatırlayamadığı
akademik ve idari personele teşekkürlerini ifade etti.
Başka hasta ve doktor hatıraları olup olmadığını
sorduğumuzda ise, kendisinin gözlemci bir yazar
olduğunu ve bu gibi hatıraları hikayelerde kullandığını,
bu konuda da “İyiler Ölmez” adlı kitabındaki doktor
tipinin başından gelenlerin dikkatle okunduğu zaman
güzel anekdotlarla karşılaşılacağını söyledi.
Sohbetin devamında söz İstanbul’a ve değişimlere
geldi. İstanbul’un bizim için çok önemli olduğunu,
O’nun tarihî ve kültürel varlığının mutlaka fonksiyonel
olarak korunması, geliştirilmesi ve geleceğe sağlıklı bir
şekilde taşınmasının çok önemli olduğunu, İstanbul’u
Türk ve Müslüman İstanbul yapan eserlerin yağmadan
kurtarılarak restore edilip İstanbul estetiğine uygun bir
şekilde hayatın içine dahil edilmesi gerektiğini söyledi.
Bu büyük ve abidevî eserlerin yanı sıra asıl önemli
olan mahalle ve sokak zenginliğimizin de korunması
ve daha canlı hale getirilmesinin şart olduğunu belirtti.
İstanbul’a gezginler, turistler, oryantalist anlayışlı kişiler
gibi değil; cedlerimiz gibi daha önceki kültürel mirası
da hazmederek ama kendi beş asırlık ruha uygun bir
şehircilik anlayışıyla yaklaşmalı ve şahsî maceramızı ve
sosyal maceramızı buna göre düzenlemeli ve gerçek
anlamda medeni, şehirli olmalıyız diye konuşmasını
sürdürdü. Bu konuda düşüncelerini “Bir Demet
İstanbul”, “Şehir mektupları” kitaplarında otuz yıldan
beri yazdığını ve yazmaya devam edeceğini ifade etti.
Sohbet uzayınca sevgili ağabeyimizi fazla yormamak
için izin istedik ve sıhhat ve afiyet temennileriyle
yanından ayrıldık.
HASTANEMİZDE TEDAVİ GÖREN EDEBİYATÇILAR
ALİ NAR
SİBEL ERASLAN
ŞADİYE OSMANOĞLU
MUSTAFA MİYASOĞLU
ORHAN KEMAL