Page 14 - aktuel-21

Basic HTML Version

14
/ Bezmiâlem Aktüel 2018
Ayrıca, Yeni Câmii Vakfiyesi’nde dikkati çeken bir
husus da, kandil ve Ramazan gecelerinde bazı
çeşmelerden bal şerbeti akıtılması ve namazdan
çıkan cemâate ikrâm edilmesinin düşünülmesidir.
Hatice Turhan Sultan, bırakmış olduğu vakfiyyelerin
yaşaması için zengin gelir kaynakları da hibe etmiştir.
Pertevniyâl Vâlide Sultan
, İstanbul Aksaray'daki
Vâlide Câmii ile Yâ Vedûd Mescidi'ni inşâ ettirmiş,
ayrıca kütüphâne, çeşme ve mekteb yaptırarak
vakfetmiştir. Edirnekapı'da ve Üsküdar'da birer selâtîn
câmî inşâ ettirmiş olan
Mihrimâh Sultan,
vaktiyle
Hârun Reşîd'in hanımı Zübeyde'nin Bağdat’tan
Arafat'a getirttiği suyollarının bozulduğunu ve bu
sebeple hacıların Arafat günü şiddetli su sıkıntısı
çektiklerini duymuştu. Bunun üzerine derhal babası
Kânûnî Sultan Süleyman'ın huzuruna çıkarak sahibi
bulunduğu bütün mücevheratı bu yolda sarfetmek
için müsâade istedi. Mîmâr Sinan'ın da bu işe me'mûr
edilmesi talebinde bulundu. Ayrıca, bu hayrâtının
da daima gizli kalmasının te'mînini istirhâm eyledi.
Süleymaniye Câmii'nin temelleri atıldıktan sonra
Mîmâr Sinan
'ın uzun bir müddet ortadan kayboluşu
vardır ki, bunun sebebi pek bilinmez. Umûmiyetle
câmînin temelinin oturması için böyle hareket ettiği
söylenir. Hâlbuki bu müddet zarfında Sinan, Hârun
Reşîd'in hanımı Zübeyde'nin yaptırmış olduğu
suyollarını Mihrimâh Sultan'ın servetiyle yeniden
tâmir edip
Arafat'
a bol su getirmiştir. Bu suyun hâlâ
"Ayn-ı Zübeyde"
ismiyle anılması, Mihrimâh Sultan'ın
bu hayrını gizlemiş olmaktaki hassasiyetinin bir
neticesidir.
Vâlide sultanların içinde hayrât bakımından en
meşhurlarından biri de, Bezmiâlem Vâlide Sultan'dır ki,
asırlarca hizmet veren ve târihe mâl olan pek çok hayır
hizmetleri yapmıştır. Yaptırdığı câmîlerin en büyüğü
Dolmabahçe Sarayı karşısındaki Vâlide Câmii'dir.
Meşhur Galata Köprüsü de onun vakfiyesidir.
Vâlide Sultan'ın Şam'a kurduğu bir vakıf da çok
mühimdir. Hayır eli çok uzaklara kadar uzanan Vâlide
Sultan'ın hizmetlerinin en büyüklerinden biri de şahsî
servetini vakfederek yaptırdığı Gurabâ-i Müslimîn
Hastahânesi'dir. Bu büyük eser, cami ve çeşmesiyle
miladi 1845 yılında hizmete açılmış olup o günden beri
ümmet-i Muhammed'in fakirlerine şifâ dağıtmıştır.
23
Vakfiyeler incelendiğinde; hastalıkların tedavisi
gayesiyle kurulmuş vakıf hastaneleri, dârüşşifalar
ve timârhaneler, mektepler, yetimhaneler, dulların
sığınma evleri, çeşmeler, ulaşım, aydınlatma, temizlik,
âsâyiş, su kanalları, su kemerleri, çeşmeler,
sebiller, kuyular, hamamlar, ticaret hanları,
medreseler, kervansaraylar, sebiller, yollar,
kaldırımlar, köprüler, sokak kandilleri, sokakların
temizlenmesi, umûmî helalar, aşhaneler,
iskele, deniz feneri, dağ geçitleri, ok ve güreş
meydanlarının vakıflar tarafından yapıldığını
görüyoruz.
Bekçi ücretlerini ödemek, esir ve köle âzâd etmek,
fakirlere yakacak temîn etmek, hizmetçilerin
efendileri tarafından azarlanmaması için kırdıkları
kâse ve kapların yerine yenilerini almak, gazilere