Page 18 - aktuel-23

Basic HTML Version

18
/ Bezmiâlem Aktüel 2019
Burada Çanakkale anlatımında çok sıkça yapılan
birkaç hataya değinmekle yetineceğim. Mesela
Çanakkale’de şehit sayısının 250 bin olduğu söylemi
doğru değildir. 250 bin sayısı şehit, yaralı, hasta,
esir, kayıp vesaire hepsinin toplamıdır. Dönemin
Genel Kurmay raporuna göre muharebe alanındaki
şehit sayısı 56 bin kadardır. Bu rakama 20 bin
hastalıktan ölen, 10 bin kayıp, 100 bin yaralı, 64 bin
hava değişiminden dolayı cepheden gönderilenler
dahildir. İstanbul'a nakledilip, Bezmiâlem dâhil,
hastanelerdeki tedavileri esnasında şehit olanların
sayısı 20 bine yakın. Şehitler hastanelere yakın
bölgelerdeki mezarlıklara defnediliyor. Mezarlıklar
yeterli gelmeyince belediye kararıyla Edirnekapı’da
büyük bir alan Çanakkale şehitlerine ayrılıyor. Sonuç
olarak, toplamda Çanakkale’de 100 bini aşan şehit
sayısı var. Dolayısıyla 250 bin doğru bir rakam değil.
Çanakkale’de Türk ordusunun mahrumiyet içinde
olduğu kesinlikle geçeği yansıtmıyor. Hatta
öğün olarak sadece hoşaf ve yavan buğday
çorbasının verildiği, bazen hiç yemeğin çıkmadığı
da kesinlikle doğru değil. Askerin kıyafet sorunu
da yok. Parçalanmış kıyafetler taşıyan iki şahıs
fotoğrafı üzerinden üretilen “Biz Çanakkale’de
böyle başardık” sloganı da tamamen kurgu. Savaş
boyunca Türk askeri lojistik açıdan hiçbir sorunla
karşılaşmadı. Savaşta Türk askerinin karnı toktu,
sırtı da pekti. Ayrıca Çanakkale’de küçük yaşta
askerlerin olduğu ve bunların cepheye sürüldüğü
de gerçekleri yansıtmıyor. Yine Seyit Onbaşı’nın
Mecidiye Tabyasındaki top mermisi kahramanlığı ile
Nusret mayın gemisinin gece mayın dökme harekâtı
da gerçeğin çok uzağında anlatılıyor. En önemlisi
Çanakkale’de gökten bulutların indiği, evliyaların
düşmanı tepelediği söylemleri, Türk askerinin büyük
zaferini ve iman dolu göğsünde söndürdüğü saldırılar
karşısındaki başarısını gölgelemekten başka ne işe
yarıyor.
Bunun gibi çok fazla yanlış bilgi özellikle genç
dimağları kirletiyor ve Çanakkale ruhunun doğru
kavranmasını önlüyor. Bu hataların giderilmesi adına
Bezmiâlem idarecilerinin Çanakkale Ruhu dersi
hassasiyetlerinin önemini tekrar vurgulamak isterim.
Yalnız yeri gelmişken şu hususa da değinmeden
geçemeyeceğim. Tarih sadece tarih kitaplarından
öğrenilmez. Her Türk genci ülkemizin kuruluşunda
çok önemli yere sahip olan Çanakkale ve Kurtuluş
Savaşı’nın geçtiği mekânları bu şuur içinde ziyaret
etmeli ve bağımsızlık ruhunu anlamaya çalışmalı.
İstiklal Marşının kabulünün 98. yılındayız. Bu
konu hakkındaki görüşlerinizi de almak istiyoruz.
Mesela Çanakkale ruhunu izah ederken belirttiğiniz
bağımsızlık anlayışı ile İstiklal Marşındaki bağımsızlık
vurgusunun bir bağlantısı var mı?
Bu tespitiniz çok doğru. Çanakkale ruhu ile İstiklal
Marşının içeriğinde ve milletimizde bulduğu karşılıkta
doğal olarak benzerlikler var. En önemli ortak
nokta şüphesiz bağımsızlık tutkusu. Milletimizin
Çanakkale’de gösterdiği büyük direnişin ardından
Kurtuluş Savaşında zaferle elde ettiği bağımsızlık
anlayışı, İstiklal Marşındaki “Ben ezelden beridir
hür yaşadım hür yaşarım, hangi çılgın bana zincir
vuracakmış şaşarım” dizeleri ile sonsuza kadar
perçinlenmiş oldu.