Basic HTML Version
38
/ Bezmiâlem Aktüel 2019
DİŞ HEKİMLİĞİNDE
HİPNOZ UYGULAMASI
Hipnoz, bakışla, sözle veya bazı yardımcı nesneler kullanılarak, telkin ile
oluşturulan özel bir bilinç halidir. Hipnoz hali uykuyu andırdığı için Hipnoz
hali uykuyu andırdığı için uykunun mitolojideki çağrışımı Hypnosis'ten
adını almış, bu şekilde de yerleşmiştir.
UZM. DR. MEHMET YAKUP SARI /
BVU DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ PERİODONTOLOJİ ANABİLİM DALI
Hipnoz, uyku hali, bilinç kaybı ya da trans değil; sanılanın aksine tüm beyin
fonksiyonlarınınçalışmayadevamettiği, bilincinaçık veberrakolduğubir haldir.
Bu hal içindeki danışan, dışarıdan verilen telkinleri bilinçli zihnin süzgecinden
geçirmeden hızlıca kabul eder. Yönetmelikte hipnoz, telkin yoluyla diğer bir
kişinin bilinç ve farkındalık, beden, hisler, duygular, düşünceler, hafıza veya
davranışlarında değişiklik elde etmek için tasarlanmış ve bu sonucu ortaya
çıkaran işlem olarak net şekilde tanımlanır.
Hipnoz, Eski Yunanlardan bu yana doğuda ve batıda tedavilerin bir parçası
olmuştur. Modern çağda ise 18. yüzyıl ortalarında Franz Anton Mesmer’in
canlı manyetizm teorisini ortaya sürmesiyle hipnoz bilinmeye başlandı. Dr.
Mesmer, hipnozun hipnotistten hastaya doğru
akan bir magnetizm şekli olduğuna inandı. Bu
magnetizma akışının yöneltilmesiyle
hastalıkların tedavi edilebileceğini
iddia etti. Hatta Mesmer,
diğer tıbbi tedavilere cevap
vermeyen bazı hastaların
tedavisinde
hipnozun
faydasını
ve
etkisini
başarıyla gösterdi. Kabul
edilebilir bir tıbbi işlem
olarak hipnozun tedavi
amaçlı
kullanımının
temellerini attı. Mesmer’in
öne sürdüğü ve uğraştığı bu
teknikler ‘Mesmerizm’ adını
aldı. 19. yüzyıl başlarında Dr.
James Braid, fantastik olduğunu
düşündüğü
teorileri
ayıklayarak
hipnozun bilimsel bir temelini formüle etti. Dr.
Braid ikincil bir bilincin varlığını dile getiriyordu.
Hipnoz halindeki bireylere telkinler yolu ile
değişiklikler elde ediyordu. 19. yüzyıl sonlarına
doğru hipnoz, düşüncenin insan vücudu üzerindeki
etkinliği, Avrupa’da yaygınlaşmaya ve genel kabul
görmeye başladı. 20. Yüzyıl ortalarında geleneksel
hipnozun sınırları dışına çıkanMilton Erickson,
her bireyi ayrı olarak değerlendirip
duruma özel hipnotik dil kalıpları
kullanarak modern hipnozdan
söz ettirmeyi başarmıştır.
Artık
dünyanın
birçok
yerinde bir tedavi olarak
değer gören hipnoz, 1955
yılında İngiltere’de yasal
hale gelirken, 1958 yılında
Amerika’da yasal olarak
kabul görmüştür.
1979'da hazırlanan Hipnoz
Etiği,
Ağustos
1980'de
tüm ISH (Uluslararası Hipnoz
Topluluğu) üyeleri oyları ile kabul
edilmiştir. Bu bildirge gereğince hipnoz
doktor, diş hekimi ve klinik psikologlar tarafından
uygulanabilir. Hipnoterapistin kendi klinik uzmanlık
alanının dışında kullanmaması önerilir. Ülkemizde
2004 ve 2008 yıllarında Hipnoz ve Hipnoterapi
Uyguluması HakkındaYönetmelik taslağı oluşturulsa
da nihai olarak 27 Ekim 2014 tarihinde Resmi