Page 32 - aktuel-28

Basic HTML Version

32
/ Bezmiâlem Aktüel 2020
Bir süre sonra üç Yoğun Bakım ünitesi de taşma
noktasına geliyor. O gece İstanbul’daki büyük
Eğitim Araştırma Hastanesi ve Üniversitelerin
Yoğun Bakım sorumluları ile konuşuyorum.
Birkaç yerde hastaların ameliyathanede takip
edildiği, birçok yerde de ameliyathanelerin “C
planı” kapsamında YB hastalarına hizmet verecek
şekilde hazır hale getirildiğini duyuyorum. Sabah
saatlerinde Bilim Kurulunu yine topluyoruz.
Hastanenin yeniden inşası sürecinde Yoğun
Bakım olarak dizayn edilmiş ancak kemoterapi
tedavi ünitesi olarak kullandığımız alanı yine iki
gün içinde Yoğun Bakıma dönüştürüyoruz.
Bu arada muazzam bir toplumsal dayanışma
örneği yaşanıyor. Her gün farklı bir yerden farklı
bir yardım teklifi geliyor. Maske, tulum, siperlik,
entübasyon kabini vermek, çalışanlara dışarıdan
yemek getirmek, konaklama desteği sağlamak
isteyenlerin teklifleri birbirini izliyor.
Bir akşamüstü Mütevelli Heyeti
Başkanımız Sayın Ahmet Akça
arayıp;
“Neye
ihtiyacınız
varsa söyleyin” diyor. Bir
yardımsevere,
Yoğun
Bakım olarak kullanmayı
düşündüğümüz yeni yerleri
tamamen donatacak cihaz,
ekipman ve sarf listesi
sunuyoruz. İki gün sonra
yaklaşık 700 bin TL tutarlı cihaz
ve malzeme elimize ulaşıyor. Bağışçı
mahcubiyet ile alamadıkları malzemelerin de
ülkeye girişi olmadığı için alınamadığını belirtiyor.
Yıllardır acil, poliklinik, ameliyathane, servisler ve
yoğun bakımlarda oldukça yoğun hasta yükünü
kaldırmaya alışkın olduğumuz için birçok ülkenin
aksine bu hasta yükünü kolayca yönetebiliyorduk.
Sağlık sunucuları ve vatandaşlar olarak, son
dönemde birçok kişi tarafından ciddi eleştiri
konusu bile edilen devasa sağlık yatırımlarının
muazzam konforunu yaşıyorduk. Ülkemizin sahip
olduğu hastane yatak kapasitesi, kişi başına
düşen Yoğun Bakım yatak sayısı, modern ve yeterli
cihaz parkuru, yetişmiş sağlık ordusu, kendine
yetecek sarf üretimi sayesinde ve gerçek manada
vatandaşının hiçbir talebini dışarıda bırakmayan,
onun sırtından her yükü alan sosyal devlet anlayışı
ile tüm dünyaya örnek olundu. Ülke olarak
dosta, düşmana insanlık, kadirşinaslık, yüksek
organizasyon, ekip olma, millet gibi davranma
dersi verildi.
Sürecin başında çok ağır
hastalarımız olunca ekibin
moral ve motivasyonu dipleri
bulmuştu ama kısa sürede
edinilen tecrübeler ve tedavi
güncellemeleri
sonrası
çok daha olumlu sonuçlar
alınmaya başlanınca umutlar
yeşermeye, yüzler gülmeye
başlamıştı.