Page 12 - aktuel_sayi_3

Basic HTML Version

10
BezmiâlemAktüel 2014 / 3
Vakıflar, insanların Allah’ın vermiş olduğu nimet-
leri, O’nun rızası için yaratılmışların istifadesine
sunma kurumlarıdır. Bu bağışları yapanlar, bu
kurumların idaresini bir takım seçilmiş kimseler
vasıtasıyla hayata geçirirler. Vakfedenlerin koydu-
ğu şartlara, vakfiye şartlarına uygun olarak idare
etmek için tevliyet usulü kullanılmıştır ve kullanıl-
maya devam edilmektedir. Yani kişi ya da kişileri
kendisi yerine vakfı yönetmeleri için seçer. Bu kişi
veya kişilere mütevelli denir.
Vakıf sisteminde işlerin yerine getirilmesi için mü-
tevelli tayin edilmesi gereklidir. İlk vakıf mütevelli-
si Hz. Ebu Bekir’dir. Fedek arazileri vakfı için bizzat
Hz. Peygamber tarafından tayin edilmiştir. Kendi
vakfına nezaret eden ilk kişi de Hz. Ömer’dir. Vakfi-
yelerde bu açıkça bildirilmektedir. Bu mütevelliler,
aileden olabileceği gibi herkes tarafından itimad
edilen, emin, dürüst bilinen, becerikli, adil, güzel
ahlak sahibi, üstün meziyetleri olan kişilerden de
seçilip tayin edilebilir. Eski vakıflarda şart olarak
mümin, emin ve işinin ehli olması belirlenmiştir.
Mütevellilerin vazifelerini yaparken sadece vakıf
koyucu veya vakıflar idaresinin denetiminden baş-
ka kimseyle hiyerarşik bağı yoktur. Adalet, ehliyet,
güzel ahlak ve liyakat ölçülerine uyarak üzerine
düşen görevleri yerine getirir. Vakfedilen mal var-
lıklarının vakfiye şartlarına uygun olarak korunma-
sı ve işletilmesi için, tahsildar, katip ve diğer ihtiyaç
duyulan konumlarda çeşitli kişileri istihdam ede-
bilir. Gelirlerin toplanması, gelirleri yerinde doğru
biçimde kullanma hep onun vazifesidir. Böylelikle
işler yolunda gider. Mütevellilik adil ve emin olmala-
rı şartıyla ömür boyudur. Adilliği ve eminliği kaybo-
lursa, ancak vakıf koyucu tarafından azledilebilirler.
Vakfiyede belirtilen şartlara uygun idare edildiği
sürece vakfın idare ve işleyişine müdahele edil-
mez. Vakıf hukuki düzenlemeler sayesinde amaç
dışı kullanım ve istismarlara karşı koruma altına
alınmıştır. Vakıfların bünyesindeki fonlar mütevelli
tarafından vakfiyesinde tesbit edilen esaslar çerçe-
vesinde işletilir ve elde edilen gelirler yine vakfiye-
de belirtilen kuruluş amacına yönelik harcamalara
yöneltilir. Bazı konularda mütevellinin vazifelerini
yerine getirmek (kaim olmak) üzere hakim tarafın-
dan geçici olarak bir kimse tayin edilir. Bu tayinin
sebebi, mütevellinin aleyhine dava açılması, mü-
tevellinin, yerine bir vekil bırakmadan uzun süreli
başka yere gitmesi olabilir.
Günümüzde bir çok vakıf, tekrar işlerlik kazanmış
ve kendi gayeleri doğrultusunda faaliyetlerini sür-
dürmektedir. Vakıflar genel müdürlüğünün dene-
timi altında mazbut vakıflar bazen tek başlarına
bazen de devletin tasarrufuyla birkaç mazbut va-
kıf bir araya getirilerek faaliyete geçirilmiştir. Soy
bakımından sahipleri kalmayan vakıflara mazbut
vakıf adı verilmiştir. İşte Bezmiâlem Valide Sultan
Vakfı, Abdülhamid-i Sani Vakfı ve Silahtar Abdullah
Ağa Vakfı bu tür vakıflardandır.
Bu sebeple 24 nisan 2010 tarihli ve 27561 sayılı
Resmî Gazete ile 2809 sayılı Yükseköğretim Ku-
rumları Teşkilat Kanunu’na eklenen ek 124. Mad-
desiyle, üç mazbut vakıf – Bezmiâlem Valide Sultan
Vakfı, Abdülhamid Sani Vakfı, Silahdâr Abdullah
Ağa Vakfı adına T.C. Başbakanlık Vakıflar Genel
Müdürlüğü tarafından Bezmiâlem Vakıf Üniversi-
tesi kuruldu. İsmi geçen vakıflara ait belirlenmiş
menkul ve gayri menkullerin intifa hakkı Bezmiâ-
lem Vakıf Üniversitesi mütevelli heyetine verildi.
Mütevelli heyet üniversitenin en yüksek karar organı
olup üniversite tüzel kişiliğini temsil etmektedir.
Mütevelli heyeti seçildikleri andan itibaren vakfi-
yedeki şartlara uygun olarak, büyük fedakarlıklar-
la çok büyük hizmetler vermiş; kurumu vazifeye
başladıkları noktadan çok yüksek noktalara çıkar-
mışlardır. Üniversitemizi, birimlerini zenginleştirip
geliştirmişlerdir. Gelinen nokta iftihar vericidir.
Mütevelli Heyetimiz
VAKIF YÜKSEKÖĞRETİM KURUMUNUN EN YÜKSEK KARAR
ORGANI OLAN MÜTEVELLİ HEYET, VAKIF YÜKSEKÖĞRETİM
KURUMUNUN TÜZEL KİŞİLİĞİNİ TEMSİL EDER.