Page 48-49 - aktuel-13

Basic HTML Version

48
/ BezmiâlemAktüel 2016
Üniversitemiz Sağlık Bilimleri Fakültesi
Ergoterapi Bölümü Öğretim Üyesi
Doç. Dr. Hülya Yücel ile empatinin
iletişimdeki rolünü konuştuk.
EMPATİ İLE
HASTALARIMIZIN
DUYGULARINI İDRAK
ETMELİYİZ
DOÇ. DR. HÜLYA YÜCEL /
BVU SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ ERGOTERAPİ BÖLÜMÜ
Empati, en kolay tanımıyla bir başkasının içinde bulunduğu durumu
anlayabilmektir. Empati kavramını ilk olarak Alman psikolog T. Lipps’in şu
sözlerinde yakalıyoruz: “Bir sanat eserini anlamak için kendini o eserin içinde
hissetmek gerekir.” Evet, empati başkalarının nasıl hissettiğini duygusal,
bilişsel, motivasyonel ve davranışsal olarak içselleştirmektir. Biz sağlıkçılar
açısından ise, hastanın duygularını idrak etmek ve bu farkındalığı hastaya
göstermektir. Empati kelimesi Latin “em” ve Grek “patheia” sözcüklerinden
türemiştir, tabiki bizimdilimizde karşılığı hoşgörü, alçakgönüllülük, eşduyum
ve anlayış gibi çok daha zengin kelimeler ile ifade edilebilir. Fizyoterapi ve
Rehabilitasyon Bölümü öğrencilerimize Psikososyal Rehabilitasyon dersi
kapsamında
“Sizce empati nedir?”
diye sorduğumuzda şu cevapları
vermişlerdi:
o
Empati, bir konuda anlık da olsa başkasının yerine
geçebilme sanatıdır.
o
Tok olduğu halde aç gibi hissedebilmektir.
o
Karşınızdaki insanın düşüncelerini ve davranışlarını
yargılamadan sadece anlamaktır.
o
Bir davranışta bulunurken kendimizi karşımızdaki,
yani iletişim içinde bulunduğumuz kişinin yerine
koymadır.
o
Kendi ayakkabılarını karşındakine giydirip olayları
bizim gözümüzle görmesini beklemek değil;
karşındakinin ayakkabılarını giyip onun gözüyle
görmektir.
o
O anki sahneyi hâkim bakış açısı ile çift taraflı
olarak düşünmektir.
o
İnsana insan olarak değer verdiğinin göstergesidir.
o
Başkasının yerine kendini koyarken kendini
değiştirmemektir.
o
Kişinin karşısındakiyle sözel ya da duygusal olarak
iletişime geçmesidir.
o
İnsanlar arasında iletişimi, ilişkiyi, sevgiyi ve saygıyı
güçlendiren duyusal bir davranıştır. Bu davranış
insanlar arası ilişkinin dengede olabilmesi için temel
bir durumdur.
o
Her alanda insan ilişkilerini iyileştiren ve krizlere
daha kolay çözüm ürettirebilen bir kavramdır.
o
İnsanların birbirlerini kabul etmelerini ve bir arada
kalabilmelerini sağlar.
o
Kişiler arasındaki bağı sağlamlaştırmak için
gereklidir.
o
Karşılıklı dayanış anlaşmasıdır.
o
Bir insanın bana söylediklerinin yanında söylemeye
çekindiği durumları anlamaktır.
o
Hastanızı kendinizden bir parça gibi görürseniz
onu iyileştirdikçe kendiniz de iyileşirsiniz.
Bu tanımlarda aslında bir bakıma empatinin
gerçekleşmesinin kurallarını sıralamış olduk.
Merhamet, alçak gönüllü olmak, insanlara kibar
yaklaşmak, mükemmel olmayana tolerans
göstermek ve korkuların üstesinden gelmek
empati için ihtiyaç duyduğumuz değerlerdir.
Topluma uyumlu, kendini iyi ifade edebilen kişilerin
empati gücü daha yüksektir. Yapılan çalışmalarda
kadınlarda empati yeteneğinin erkeklerden daha
fazla olduğu; piyano ve keman çalan gençlerin
empati becerilerinin müzikle uğraşmayanlara göre
daha yüksek olduğu gösterilmiştir. Bebeklerin, bir
ortamda başka bir bebek ağladığında sebepsiz
yere ağlaması aslında empati yeteneğinin bir
göstergesidir. Sonra bu yetimizi hızla kaybediyoruz.
Nedenleri? Ötekileştirme, iletişim kurmama, güçlü
olmayandan ve hastalıktan kaçma dürtüsü, farklı
olanı işaretlemeleridir ve onu tehlikeli olarak görme
eğilimi ve benzeridir.
Yaptığımız bir akademik çalışmada, fizyoterapi
öğrencilerimizin empati düzeylerinin okula girdikleri
ilk yıl arttığı sonraki yıllarda ise yıldan yıla azaldığı
sonucunu bulduk. Literatürdeki başka çalışmalar
da bu sonucu destekliyor. Günümüzde ne yazık
ki medikal eğitim boyunca empati kurma yeteneği
azalmaktadır. Öğrenciler sağlık mesleklerine
idealizm ve başkalarına yardım etme arzusu ile
girseler de ilerleyen zamanda empatileri azalıyor ve
hastaya bir obje gibi bakmaya başlıyorlar. Hastaları
çözülmesi gereken bir bulmaca ve başarılması
gereken bir proje olarak görüyorlar. Öyleyse biz
eğitimcilerin medikal eğitimin odağını empati
ve fedakarlık olarak değiştirmemiz gerekiyor.
Çünkü öğrenciler faniliği, zayıflığı ve hassasiyeti
kabullenmeden ve öğrenmeden diğerlerini
gerçekten önemseyemeyeceklerdir.
Empati başkalarının nasıl
hissettiğini duygusal, bilişsel,
motivasyonel ve davranışsal
olarak içselleştirmektir.