Basic HTML Version
46
/ BezmiâlemAktüel 2016
eğitimi sırasında araştırma çalışmaları ve diğer
projelerle bu bilgi ve becerilerin edinilmesi
gerekmektedir. Halk Sağlığı araştırmaları klinik
araştırmalarda olduğu gibi yalnızca Epidemiyolojik
yöntemleri değil, sosyal bilimcilerin kullandığı
araştırma yöntemlerini de, yani nitel yöntemleri de
kullanmayı gerektirir. Anabilim Dalımızda özellikle de
bu iki yöntemi bir arada kullanmaya önem veriyoruz.
Sizce ülkemizde Halk Sağlığı uzmanlık eğitimi
nasıl verilmelidir?
Öncelikle, Halk Sağlığı çalışma alanları ve gerekli bilgi
ve beceriler düşünüldüğünde Tıpta Uzmanlık Sınavı
ile uzmanlığa girişin ideal olmadığı görünmektedir.
Ekibe farklı tıp branşlarından tecrübeli hekimlerin,
ayrıca tıp dışı disiplinlerden profesyonellerin de
katılmasının önemi nedeni ile giriş için daha uygun bir
ölçme ve değerlendirme yöntemi kullanılmalıdır.
Uzmanların birçoğunun kamu kurumlarında hizmet
vereceği düşünüldüğünde, eğitimin uygulama değil
araştırma odaklı yapılıyor olması ve uzun süren klinik
rotasyonlar uzmanlık öğrencilerinin bu kurumlarda
çalışabilecek donanımı kazanmalarının önündeki
engellerdir.
Uzmanlık eğitimi ötesinde eğitimle ilgili bir diğer konu
da klinisyenlerin Halk Sağlığı eğitimi almalarının ve
Halk Sağlığı bakışı ile hizmet vermelerinin önemidir.
Henüz ülkemiz gündeminde önemli bir konu
olmamakla birlikte hekimlerimizin hem toplumsal
perspektif kazanmaları hem de hastalığı gidermek
kadar sağlığı korumak için de hizmet verebilmeleri
için hizmet içi eğitimler almaları değişen hekim rolleri
açısından gereklidir. Bu konu mesela mülteci sağlığı
bağlamında konuşulmaktadır ve kişilerin sağlığı için
verilecek hizmetlerin, ait oldukları toplumu tanımadan
başarılı olmasının zor olduğu dile getirilmektedir.
Halk Sağlığı profesyonellerinin ve anabilim
dallarının karşılaştıkları zorluklar nelerdir?
Tıp fakültelerinde sistem hasta, tanı ve tedavisini
merkeze oturtur. Bu nedenle hastayla doğrudan ya da
dolaylı olarak bağlantısı olmayan bölümlerin eğitim
ve öğretim faaliyetleri dışındaki çalışmaları genellikle
bilinmez. Bu durum anabilim dallarının karşılaştığı bir
bilinmezliktir.
Bireysel açıdan ise, hizmetin birçok kişinin katılımıyla
planlanması, bireye değil topluma verilmesi ve
sonuçlarının uzun süreçler sonrasında kendini
göstermesi nedeni ile hastaya doğrudan konulan
tanı, tedavi ve tedaviye cevap alma gibi bir tatmin
yaşanmaz. Fakat biliyoruz ki, toplumun geneline
verilen hizmetler, mesela sigara içilmesinin önlenmesi
için yapılan toplumsal girişimler, en az bireysel
hizmetler kadar değerlidir.