Page 22 - aktuel-15

Basic HTML Version

22
/ BezmiâlemAktüel 2017
Çanakkale Cephesi, dünyada yarattığı sebep ve sonuçlarıyla Birinci
Dünya Savaşı’nın herhangi bir cephesi olmaktan çıkıp Çanakkale
Savaşı’na dönüşüyor. Çanakkale Savaşı’nda bağımsızlık mücadelesi
veren yüzbinlerce kahramandan biri olan Hasan Cevdet Efendi’nin
mektupları o günlerde yaşanan acı tatlı olaylara ve yapılan
fedakarlıklara ayna tutuyor.
ÖLMEYİ VAZİFE
BİLENLERİN SAVAŞI;
ÇANAKKALE CEPHESİ
Birinci Dünya Savaşı (1914-1918), emperyalist
güçlerin sahne aldığı, büyük bir Avrupa mücadelesi
olarak başladı. Uzunca bir süredir toprakları
sömürgeci ülkelerin hedefi haline gelmiş bulunan
Osmanlı İmparatorluğu ise savaşa Almanya’nın
yanında sonradan katıldı. Çanakkale Cephesi,
İngiltere öncülüğündeki İtilaf Devletleri tarafından
çeşitli hesaplar yapılarak açıldı. Ancak kazanılan
büyük zafer sonucu bu hesapların tamamı boşa
çıktı. Çanakkale Cephesi’nin açılmasının umulan
sonuçlardan biri İngiltere ve Rusya arasındaki ticaret
ve iletişimin kopmamasıydı. Boğazın geçilememesi,
Rusya’nın bütünüyle yalnızlaşmasını ve Bolşeviklerin
güçlenerek bir ihtilâlle imparatorluğu ele geçirmelerini
sağladı. Böylece dengeler altüst oldu ve savaş uzadı.
Ayrıca yaşanan hezimet sonrası Churchill’in, İngiltere
Deniz Bakanı olarak büyük başarı kazanacağını
düşünürken, neredeyse siyaset sahnesinden
silinmesi de buna benzer bir örnektir. Bunun gibi
savaşın seyrini değiştiren Çanakkale Cephesi, sebep
ve sonuçlarıyla Birinci Dünya Savaşı’nın herhangi bir
cephesi olmaktan çıkmış, müstakil olarak Çanakkale
Savaşı haline gelmiştir. Çanakkale Cephesi’ni
Çanakkale Savaşı haline getiren bir başka önemli
sebep de doğrudan İstanbul’un yani Payitahtın
korunuyor olmasıdır.
Tarihimizde çok önemli ve şanlı bir yeri olan Çanakkale
Savaşı’nda beka mücadelesi veren yüzbinlerce
kahramandan biri olan Hasan Cevdet Efendi’nin
cephede iken kaleme aldığı günlüğünde yer verdiği
ve savaşın kanlı safhaları dışında kalan cephe gerisi
yaşantısı hakkında bilgi vermeye çalışacağız. Bu
ortamda bile kendine eğlence fırsatı bulabilen askerler
sayesinde savaşın başka insani yönlerini ve daha da
önemlisi Mehmetçiğin kan ve dehşet yığınları içinde
iken bile ne kadar güçlü olabildiğini gözler önüne
sermiş olacağız.
Çanakkale Savaşı iki önemli muharebe aşaması
içerir. Birincisi 18 Mart 1915’te gerçekleşen ve
büyük bir zaferle sonuçlanan deniz muharebesi,
ikincisi ise 25 Nisan 1915’ten itibaren özellikle
Gelibolu Yarımada'sının pek çok noktasından
başlayan çıkarmalarla olagelen kara muharebeleridir.
Bu kara muharebelerinin Arıburnu kesimindeki
çarpışmalarına 1 Mayıs’tan itibaren katılan 14. Alay
çok önemli mevkilerde ve kritik zamanlarda, çok
önemli çarpışmalara katılmış bir piyade alayımızdır.
Bu alayın 1. Taburu’nun 4. Bölük komutanı olan ve
zaman zaman 1. Tabur komutanlığına da vekâlet
etmiş bulunan Hasan Cevdet Efendi bize günlüğünde
yazdıklarıyla hem savaşın gidişatı hem de cephe
gerisi hakkında önemli bilgiler bırakmıştır.
Öncelikle 14. Alay’ın cephedeki konumuna kısa bir
göz atmak yerinde olacaktır. 14. Alay, 5. Ordu’nun
ihtiyat tümeni olan 5. Tümen dâhilinde bulunmaktadır.
Cephenin açılması sırasında Saros Körfezi’ni koruma
ve gözlem göreviyle bu bölgede konuşlanmış bulunan
DR. M. MUTLU KARAKAYA