Page 23 - aktuel-15

Basic HTML Version

23
/ BezmiâlemAktüel 2017
14. Alay, 25 Nisan’da kara çıkarmaları başlayıp,
düşmanın çok fazla kuvveti karaya çıkardığı anlaşılınca
cepheye yönlendirilmiştir. Alay ilk çarpışmaya
Mustafa Kemal Bey (Atatürk) komutası altında olmak
üzere Arıburnu’ndaki 1 Mayıs taarruzuyla katılmıştır.
Bundan sonra Mayıs ayında Bombasırtı, Boyun
Noktası, Merkeztepe civarında konuşlanmış ve
düşmana en yakın siperleri oluşturmuştur. 14. Alay,
Haziran ve Temmuz aylarını Ağıldere bölgesinde
geçirmiştir. Ağustos ayında ise bir ölüm-kalım savaşı
olan Conkbayırı Muharebesi’nde Conktepe’yi ilk 14.
Alay tutmuştur. Daha sonra Asmadere, Abdurrahman
Bayırı tarafına çekilerek savaş hafifleyinceye kadar
görevine bu bölgede devam etmiştir.
Çanakkale Cephesi'nin en büyük avantajı Marmara
Bölgesi'nde oluşu ve İstanbul’a yakınlığıydı. Asker
ikmâli olsun, diğer yiyecek, giyecek, silah vb. diğer
malzeme ikmâlleri olsun, bazen aksasa bile, bu yakınlık
nedeniyle hiç bir zaman tamamen kesilmemiştir.
Askerin cepheye geliş gidişine örnek olarak Hasan
Cevdet Efendi’nin yolculuğuna bakıldığında, cepheye
gelişinin deniz yoluyla olduğu görülmektedir. Marmara
Denizi’nin İngiliz denizaltıları tarafından tehtit edildiği,
deniz yolculuğunun çok tehlikeli olduğu bir dönemde
Yadigâr-ı Millet torpidosunun korumasında Yörük
vapuru ile Marmara Denizi’ni aşarak önce Lapseki’ye
oradan da Akbaş’a gelebilmiştir. Buna karşılık altı ay
sonra cepheden İstanbul’a dönerken bütün birlikler
için yürüyüş yapılması tercih edilmiştir.
Her türlü malzemenin sağlanması için 14. Alay’a
en yakın dağıtım noktası Kocadere olmuştur.
Kocadere’de ayrıca 14. Alay’ın dahil olduğu 5.
Tümen’in yararlanacağı yaralı askerlerin tedavi edildiği
sargı yeri de bulunmaktadır. Bu sargı yeri bugün de
gidip görülebilir mekanlar arasındadır. Ancak 14.
Alay’ın kahraman askerlerinin bu alanlardan çok
ciddi yaralanmalar olmadıkça faydalanmadıkları
anlaşılmaktadır. Çünkü 29 Mayıs’ta gerçekleşen çok
önemli bir taarruz sırasında bir bombanın hemen
başının üstünde patlaması ve parçaları sırtı ve kollarını
dokuz yerden delmesiyle bu sargı yerine gelen Hasan
Cevdet Efendi, hastahaneye gitmeyi reddetmiştir.
Doktorlar 10 gün içinde yaraların kapanacağını
söyleyince, pansumanlarını çocukluk arkadaşı olan
13. Alay 3. Tabur doktoru Avni’ye yaptırarak savaş
alanına dönmek isteyen Hasan Cevdet Efendi,
bu taarruzda gösterdiği fayda nedeniyle harp
madalyasıyla ödüllendirilmiştir. Madalya haberini alan
Hasan Cevdet Efendi ise büyük bir mütevazılıkla
günlüğüne;
“Tuhaf, ben vazifemi yerine getirmekten başka
bir şey yapmadığımı zannediyordum”
notunu
düşmüştür.
Çanakkale Muharebesi boyunca çok önemli bir
savaş şekli olan lağım saldırılarının başlangıcı sayılan
29 Mayıs taarruzunda, ön planda yer alıp yararlanan
bir askerin madalya ile ödüllendirilmesini bu kadar