Page 21 - BAVU-Aktuel

Basic HTML Version

ritmini, bağışıklık sistemimizi ve
psikolojimizi düzenlerler. Semisentetik
tavuklarımızın psikolojisini merak
ediyorum doğrusu.
Sağlık sorunlarının önemli bir
kısmının hareketsiz yaşam
tarzımızdan kaynaklandığını rahatlıkla
söyleyebiliriz. Uzaktan kumandalı
hayat sayesinde kas ve kemik
dokularımız güç kaybediyor. Hareket
olanakları sınırlı tutulan, güneş ışığı
görmemiş dolayısıyla yeterince
D vitamini sentezi yapılamamış
tavukların kemiklerini aklınıza getirin.
Kolonlarında demiri eksik olan bir
binanın hafif şiddette depremde
çöküvermesi gibi içerinde kalsiyum
gibi mineralleri eksik olan bir bakıma
osteoporotik diyebileceğimiz bu
kemikler de kolayca kırılıp dağılabiliyor.
Tencereye koyup kaynattığınızda
kısa sürede pişen semisentetik
tavuğumuzun kasları ve hatta
kemikleri kaymaklı Afyon lokumu gibi
yumuşacık oluveriyor.
İçeceklerimize gelince; eskiden
evlerimize misafir geldiğinde
annelerimizin hünerli elleriyle
hazırladıkları kaymağı alınmamış bol
kolesterollü (korkmayın kolesterol
öcü değildir. D vitamini, sindirim için
gerekli safranın ve bizi biz yapan
erkeklik ve dişilik hormonlarının
doğal malzemesidir), bekletildiğinde
ekşiyen ve ekşidikçe de içerisindeki çok
değerli probiyotikleri kat kat artarak
daha da kıymetlenen yoğurttan
hazırladığı ayran ikram edilirdi. Ya da
taze hazırlanan boyasız, gazsız ve
katkı maddesiz limonata, mevsimine
göre boza veya kurutulmuş vişneden
hazırlanan vişne suyu sunulurdu. Bazı
ailelerde Kafkasların mücevheri olarak
tanımlanan ve Allah’ın İlahi bir hediyesi
olarak kabul edilen ve mayasını ele
geçirebilmek uğruna Rus prenslerinin
seferber oldukları kefir sunulurdu.
Günümüzde köy düğünlerine
veya Mevlid’lere dahi katılsanız
Anadolu’muzun güzel insanları size
önce gazlı içeçek alternatiflerini
teklif ediyorlar. Haklarını yemeyelim
ayran da alabilirsiniz diyorlar.
Ama çoğu zaman fabrika görmüş
çoğunun üzerine bazı kimyasallar
eklenmiş, uzun süre dayanan
kolayca bozulmayan semisentetik
diyebileceğim ayranlardan içmek
zorunda kalıyorsunuz.
İlişkilerimiz de çoğu zaman samimi
değil; semisentetik. Aile bireyleri
birbirleriyle çok az konuşuyorlar cep
telefonu ve bilgisayar oyunları aramıza
hatta yatak odalarımıza girmiş
durumda.
Bir de kar gibi beyazlatma, ağartma
merakımız var ki buna da akıl
erdiremiyorum. Buğdayımızı, pancar
şekerimizi, sofra tuzumuzu nedense
beyaz renkli olursa seviyoruz.
Esmer bir hanımla evli olduğum
için söylemiyorum ama inanın bana
esmer gerçekten güzeldir. (Bu yazıyı
okuyunca bir kere daha eşimin gözüne
girmeyi başaracağımdan eminim.)
Gıda maddelerini ağartarak çok
değerli B vitaminlerini ve minerallerini
kaybediyoruz. Maalesef onların
çoğunu albenisi olan dışı güzel ama
semisentetik ürünlere dönüştürmeyi
başarıyoruz. Hayatımızda elbette
beyaza da yer verelim. Birbirbirine
darılanlar, küs olanlar karşılıklı olarak
beyaz sayfalar açsınlar, çamaşırlarımız
kar gibi bembeyaz olsun ama
Konya unumuz, Tosya
pirincimiz, Turhal
şekerimiz asla.
cevap olarak biraz havalı bir isim
önereceğim.’’Semisentetik elma’’ yani
sentetik kimyasallarla haşır neşir
olmuş yarı sentetik bir elma.
Çocukluğumun geçtiği Aydın’ın
Pamukören nahiyesinde evimizin
bahçesinde civcivlikten itibaren
yetiştirdiğim tavuklarım sabahları
Uşşak ve Neva makamlarına benzer
bir şekilde aksak ritimde (Gıdaklama
makamını Rahmi Oruç Güvenç
Hocamdan öğrendim) ‘’Gıt gıt gıdak
yumurtam sıcak, inanmazsan gel
de bak ‘’şarkısını söylediklerinde
kümese koşar, ikram ettikleri sıcacık
yumurtalarını alır bazen hemen
oracıkta kırıp içiverirdim. Sesimin
güzel olduğunu söylüyorlar belki de
tavuklarımın sayesindedir.
Semisentetik tavuk ve yumurtasına
gelince; içinizde tavuk çiftliklerini
görenler bilir. Bunların çoğunda
gece - gündüz demeden 24 saat
aydınlatılan bir ortamda binlerce
tavuğun yan yana sıkışık bir şekilde
birkaç adım bile atacak alanı olmadan
adeta bu yüzyılımızda köle hayatı
yaşadığına şahit olmuşlardır. Tavuklar
önlerine koyulan fabrikasyon yemleri
gagalamakla meşguller. Esasında
tavukların yapabilecek başka bir
şeyleri de yok. Börtü böcek gibi doğal
omega 3, protein, vitamin ve mineral
kaynakları yok. Ne yapsınlar bazen
lütfedilip omega 3 ve selenyum gibi
katkı maddeleri eklenen yemler
yiyebiliyorlar. 24 saati de aydınlık
olan daracık bir mekanda ‘’buna
yaşamak denirse’’ yaşamak zorunda
bırakılan gece ve gündüz gibi
doğal biyolojik ritimleri bozulmuş
tavukların artık semisentetik
diyebileceğimiz yumurtalarından
yiyenler acaba ne kadar mutlu olabilir
diye düşünüyorum. Biyokimya
derslerimde biyolojik ritimin son
derecede önem olduğunu anlatırım.
Babaannelerimizin “Uyusun da
büyüsün, tıpış tıpış yürüsün” ninnileri
gerçeği yansıtıyor. Zira büyüme
hormonu gibi bazı hormonlar uykuda
salgılanır... Beynimiz güneşin
doğuşunu algılar ve mutluluk hormonu
olan serotonin salgılanır bu sırada
bedenimizin uyuması için salgılanan
melatonin ise azalır. Serotonin
ve melatonin uyum içerisinde
çalışarak vücudumuzun günlük