Page 35 - BAVU-Aktuel

Basic HTML Version

Akademik kadromuz
çok güçlü: Türkiye’de
çok iyi akademisyenler
var, ama kadromuzdaki
arkadaşlarımız akademik
ve bilimsellik anlamında;
yaptıkları yayınlarla üst
sıralarda yer alıyorlar.
Bu nedenle olsa gerek
ki, diğer kurumlara göre
akademik kadromuz daha
yüksek bir performans
sergilemekteler.
Türkiye sağlık sektörü
dünyaya örnek olmaya
başladı. 2000’li yıllara
bakıldığında bugün
gelinen noktanın beşte
biri gibi bir bütçe vardı.
Günümüzde gelinen
nokta ise neredeyse
50 milyar ABD dolarına
ulaşıldı. Türkiye bu geçen
yıllar içerisinde de nasıl
bir değişim gösterdi
dersek; bugün hızla
gelişen ülkeler içerisinde
ikinci sırada bulunuyor
diyebiliriz.
çalıştığı merkezimiz de Türkiye de bir ilk. Felç
geçiren hastalar altı saat içinde geldikleri
takdirde, kasıktan girilerek beyin damarlarına
ulaşılıyor ve oradaki tıkanıklık açılıp felçten
kurtulabilirler.
Bunların dışında diğer birimlerimizde de
mikro-mini peruktan işlemler, kırılamayan
taşlara mikro PNL sitemi ile müdahale,
obezite cerrahisi, endokrin cerrahisi, her türlü
baş boyun kanseri cerrahisi, ileri artroskopik
işlemler gibi burada sayamayacağım kadar
cerrahi teknik yapılmaktadır. Bunların tamamı
da ülkemiz için gurur verici olaylardır.
BA: Sizce, özellikli hizmet alanları bu kadar
gelişkin olan bir hastanenin güçlü noktaları
nelerdir?
Doç.Dr.Fadlullah Aksoy:
Özet olarak şunları
söyleyebiliriz: mini bir bir swot analizi
gibi değerlendirirsek, güçlü noktalarımız
(strengths) şu şekildedir: Akademik kadromuz
çok güçlü: Türkiye’de çok iyi akademisyenler
var, ama kadromuzdaki arkadaşlarımız
akademik ve bilimsellik anlamında; yaptıkları
yayınlarla üst sıralarda yer alıyorlar. Bu
nedenle olsa gerek ki, diğer kurumlara
göre akademik kadromuz daha yüksek bir
performans sergilemekteler. Akademik
kadromuzda şu an; 47 Profesör, 36 Doçent,
75 Yardımcı Doçent,46 Öğretim Görevlisi, 13
Uzman, 26 Okutman, 189 Araştırma Görevlisi
olmak üzere toplam 432 kişi yer almaktadır.
Mevcut akademik kadromuzla beraber sağlık
çalışanlarımız ve tecrübeli idari kadromuzla
her gün karşıladığımız hastalarımıza en iyi
hizmeti vermeye büyük çaba sarf ediyoruz.
BA: Sahibi devlet olan özel bir devlet
hastanesi olarak avantajlı yönlerinizi anlatır
mısınız?
Doç.Dr.Fadlullah Aksoy:
Devlet kurumlarında
alınan kararlar bir çok kuruma gidip
tasdiklenip onaylanmak durumunda
olduğunda yaptırım uzun zaman alabiliyor.
Bürokratik işleyişle oyalanmadan aldığımız
kararları hemen uygulayabilmek en önemli
avantajımızdır. Yüzde yüz destek gördüğümüz
Mütevelli Heyetimiz var ve gerekli olan tüm
ihtiyaçlarımızın teminini en hızlı şekilde
gerçekleştirebilmemize yardımcı oluyorlar.
Hedefimiz, ülkemizdeki en iyi sağlık hizmetini
verebilen kurum olmak.
BA: Hastanede kaç anabilim dalı
bulunmaktadır?
Doç.Dr.Fadlullah Aksoy:
Hastanemizde şu
an Dahili Tıp Bilimleri, Cerrahi Tıp Bilimleri ve
Temel Tıp Bilimleri olmak üzere 33 anabilim
dalı vardır.
BA: Yoğun poliklinik günleri geçiren bir
hastane olarak gelen hasta portföyü
hakkında bilgi verir misiniz?
Doç.Dr.Fadlullah Aksoy:
Hastanemizde
SGK’lı, ücretli, özel sigortalı hastalara hizmet
verilmektedir. Ayrıca hiçbir güvencesi olmayan
fakir hastalara da Vakfiyemize uygun olarak
Vakıf Hizmetlerimizden alınan belge ile
ücretsiz hizmet verilmektedir.
BA: Yurt dışından hasta geliyor mu? Sağlık
turizmine hizmet ediliyor mu?
Doç.Dr.Fadlullah Aksoy:
Zaman zaman
Ortadoğu’dan gelen hastalarımız oluyor.
Elbette, sadece Ortadoğu değil, diğer
ülkelerden de hasta alma çalışmalarımız
devam ediyor. Ülkemiz zaten sağlık
turizmi konusunda çok hızlı bir şekilde yol
almaktadır.
BA: Ülkemizde sağlık sektörünün 2003-
2013 Sağlıkta Dönüşüm Programı
çerçevesinde yapılan çalışmaları nasıl
değerlendiriyorsunuz? Size göre, Türkiye’nin
sağlık sektöründe geldiği nokta nedir ve daha
nereye kadar gidilmelidir?
Doç.Dr.Fadlullah Aksoy:
Türkiye sağlık sektörü
dünyaya örnek olmaya başladı. 2000’li yıllara
bakıldığında bugün gelinen noktanın beşte
biri gibi bir bütçe vardı. Günümüzde gelinen
nokta ise neredeyse 50 milyar ABD dolarına
ulaşıldı. Türkiye bu geçen yıllar içerisinde
de nasıl bir değişim gösterdi dersek; bugün
hızla gelişen ülkeler içerisinde ikinci sırada
bulunuyor diyebiliriz. Ekonomistler ve
Stratejistlere göre ise 2023’te hedeflenen
Türkiye’nin dünyanın ilk 10 ekonomisinden biri
olmasıdır. Bu anlamda hepimizin beklentisi bu
yöndedir.
BA: Hedeflerden bahsederken, önümüzdeki
iki yıllık süreçte hastane yönetimi olarak
hangi hedefleriniz bulunmaktadır?
Doç.Dr.Fadlullah Aksoy:
Hastane ile ilgili
yenilenme çalışmalarındaki son rötuşların
öncelikli olarak bitirilmesi. Yatak sayımızın
yönetimin organizasyon planlamasına
orantılı olarak artırılması. Tam teşekküllü
hastane olma yolunda gerekli anabilim
dalları, akademik kadro, teknik donanım
ve alt yapıya ulaşmak. Uluslararası alanda
hastanemizi duyurarak, hem ülke içerisinde
tanınırlığımızı pekiştirmek hem de dünya
genelinde bilinirliliğimizi artırmak. Akademik
kadromuzun bilimsel anlama ne kadar kaliteli
olduğunu, yakın gelecekte yayınlanacak olan
bilimsel dergimiz Bezmialem Science ile de
anlatmak.
33
Bezmiâlem
aktüel
/ Temmuz 2013