Page 49 - BAVU-Aktuel

Basic HTML Version

H
atice Karataş:
Bezmialem Valide Sultan
ile ne zaman tanıştınız?
Bu kurumdaki göreviniz ve
hizmetleriniz hakkında bilgi
verebilir misiniz?
Dr.Gülsen Ataseven:
Bezmialem’i tanımasam
da onun eseri ile tanışmam
çocukluk ve gençlik yıllarıma
rastlar. 13 yaşında babamı
kaybedip İstanbul’a geldiğimde
ortaokul ve liseyi İstanbul Kız
Lisesi’nde okudum ve oradan
mezun oldum. 6 yıl süren bu
dönemde Bezmialem’in en
önemli vakıflarından birinde
okuduğumuzun farkında
bile olmadık. Tarihimiz,
kültürümüz ve dinimiz ile
sıkı bağlar kurmanın pek
mümkün olamadığı, bilgiye
ulaşmanın zor olduğu hatta
böyle bir bağlantının hakir
görüldüğü dönemlerdi o
yıllar. Onun ruhuna bir
Fatiha gönderemeyecek
kadar vefasızlığımızı hala
affedemiyorum.
Daha sonra öğrendiğim bilgiler
hem Bezmialem’i hem de
okulumu gözümde bambaşka
bir yere taşıdı, hayranlığın
ötesinde dualarımda yer
almasına vesile oldu;
Bezmialem Valide Sultan,
benim lisemi yani İstanbul
Kız Lisesi’ni 1850 tarihinde
“Valide Mektebi veya Mekteb-i
Ali” ismiyle eğitim hizmetine
açmış. Okulun öğretmen,
memur ve müstahdemlerini
maaşlarını okulun tüm diğer
masraflarını devamlı olarak
karşılayacak zengin gelirli
vakıflar bağışlamış. Litografya
(Taş Baskı Matbaası)
kurdurarak ders kitaplarının
burada basılmasına imkân
sağlamış. Kütüphane
yaptırarak şahsına ait değerli
eserlerden oluşan 546 cilt
kitabı okula vakfetmiş.
Okulun açılışında Padişah ve
ricalinin katıldığı bir de tören
yapılmış. Sultan Abdülmecid’in
kızı Fatma Sultan ile oğlu
Murad Efendi (V. Murat)
açılış töreninde ellerinden
tutularak kayıtları yapılmış
ve diğer öğrencilerden fark
gözetmeksizin yetiştirilmesi
istenmiş. Bütün bu gerçekleri
ben, eşim Prof. Dr. Asaf
Ataseven Vakıf Gureba’ya
Başhekim olduğu yıllarda
öğrendim. Eşim, kadirbilirlik
ve vefa borcu kabul ederek
okulun, Valide Sultan’ın
ismiyle anılmasını çok
istedi. Bu konuda ciddi bir
hukuk mücadelesi verirken
ben daima yanında oldum.
Ancak dönemin okul idaresi
başta olmak üzere medya,
Bezmialem Vakıf Gureba
Hastanesi için başlattığı
aleyhte kampanyaya bu
konuyu da ekledi.
Bezmialem’in en önemli
eserlerinden biri olan Vakıf
Gureba Hastanesi ile ikinci
karşılaşmam, Tıp Fakültesi
son sınıfında Dahiliye Stajımı
Vakıf Gureba Hastanesi’nde
yaparken oldu. Sonraki yıllarda
“tanışma” kelimesi ile izah
edilemeyecek birlikteliğimiz,
neredeyse her sohbetimizde
yer alarak yakın bir
dostluğumuz oldu. Bu dostluk
hayatımızın bir parçası olarak
devam etti. Onun eserlerini
ve adını yaşatmak için, Asaf
Beyle beraber kendimizi uzun
yıllar süren, medyanın tepkisini
çeken, yıpratıcı bir mücadele
içinde bulduk. Ne ilginç bir
tecellidir ki; Asaf Hoca, hayatını
adadığı bu hastanede hayata
veda etti.
HK:
Eşiniz Prof. Dr. Asaf
Ataseven’in buradaki görevi
ve hizmetleri hakkında kısa bir
bilgi verebilir misiniz?
Dr.Gülsen Ataseven:
Asaf
Hoca’nın hayatı, Bezmialem
Vakıf Gureba Hastanesi’nde
görev ve hizmetlerini Doç. Dr.
Okan Yeşilot kitaplaştırdı. Ana
hatlarıyla özetlersem şunları
söyleyebilirim:
• 1964:
Hastane’de Uzman
Cerrah
• 1974:
2. Cerrahi Kliniğinde
Doçent olarak Şeflik
• 1984:
Hastane’ de
Başhekimliği ile başlayan
ömrünün sonuna kadar
süren adanmışlık hikayesi.
Konuyla ilgili söylenecek
birçok söz var ama o
günlerin ve yaşananların
anlaşılmasına katkı
sağlamak amacıyla
özetlersem;
Yıllarca süren hukuki
mücadele ile başta
Gureba Hastanesi olmak
üzere Bezmialem’in
diğer vakıflarının
Vakfiye şartlarına göre
kullanılmasını, devamlılığını
Yaşamını hem tıp dünyasına hem de
vakıfçılığa adayan Dr.Gülsen Ataseven:
Valide Sultan’ı
sembol bir isim
olarak görüyorum
Dr.Gülsen Ataseven: Asaf Hoca,
Bezmiâlem’in Vakfiyesi’nin hassasiyetini
taşıyan, onun eserini sağlam bir statüye
kavuşturarak üniversite kuruluşunu
gerçekleştiren evlatlarını görseydi, ilk önce
şükür secdesi eder, Allah’ın ve Meleklerin
onlardan razı olacağı işler yaptıklarını,
Bezmialem’in de her birinin alınlarından
öptüğünü söylerdi.
47
Bezmiâlem
aktüel
/ Temmuz 2013