Page 14 - aktuel-16

Basic HTML Version

14
/ BezmiâlemAktüel 2017
Sultan Abdülmecid Han’ın oğullarının sırayla tahta
geçmesi de tarihin cilvelerinden biridir. Önce Murad,
sonra Abdülhamid, sonra Mehmed Reşad ve nihayet
Mehmed Vahidüddin tahta oturmuş ve takdir edilen
hizmetleri yapmaya gayret etmişlerdir. Sadece
kardeşleri arasında değil, bütün Osmanlı Hanedanı
içinde mümtaz bir yere sahip olan Abdülhamid Han,
sahip olduğu imkânlardan en iyi yararlanıp tarihin
akışını değiştirecek işler yapma bakımından büyük
ceddi II. Mehmed (Fatih) ile kıyaslanabilir.
İflasını ilan etmiş bir imparatorluğu devralıp uzun yıllar
ayakta tutan, aldığı tedbirler sayesinde devleti ayağa
kaldıran bu büyük insanı daha yakından tanımak
istersek, ilim, fikir, sanat ve ruh dünyasını öğrenmemiz
gerekmektedir.
Amcası Sultan Aziz zamanında yaptığı Avrupa seyahati
ile Avrupa’yı yerinde gören şehzade bu yapıya bigâne
kalınamayacağını, ancak kendi değerlerimiz ve bizi
biz yapan özelliklerimizle ilim, teknoloji, medeniyet
ve sanat sahalarında istifade ederek yeni bir senteze
ulaşmamızın lazım geldiğini anlamış ve daha sonraki
hayatında ve faaliyetlerinde bunu hiç gözden ırak
tutmamıştır.
Hükümdarlığı esnasında İstanbul’un şehir yapısı
hakkında menfi bir yazı neşreden Monitör Gazetesi’nin
fikirlerini değerlendiren ve ister sur içinde olsun ister
sur dışında olsun, şehrin başta Paris olmak üzere Batı
şehirleri gibi tekrar düzenlenmesi gerektiğine inanmış,
yerli yabancı mimarlara projeler hazırlatmış; bunların
bir kısmını hayata geçirebilmiş, bir kısmı ise bir takım