Bezmiâlem Aktüel 2019 /
43
Hypericum perforatum’un etnomedikal kullanımı
Hypericum, Yunanca “Hyper” ve “eikon”
sözcüklerinden oluşmaktadır ve “doğaüstü”
anlamı taşımaktadır. Bitkiye bu ismin eski
çağlarda mistik ve sihirli güçlere sahip
olduğuna inanıldığı için verildiği tahmin
edilmektedir. Antik Çağlardan beri
Hypericum perforatumun yara iyileştirici,
ağrı
kesici,
diüretik
etkilerinden
yararlanılmış ve bitkiden hazırlanan çeşitli
preparatlar siyatiğe ve zehirli ısırmalara
karşı halk arasında kullanılmıştır. Eski
Yunan ve Roma zamanlarından bu yana H.
perforatum, akciğer, mide, barsak, böbrek
ve idrar yollarının kronik hastalıklarında,
gece
idrarını
kaçıran
çocukların
tedavisinde, yara ve yanık iyileşmesinde ve
antimikrobiyel olarak halk arasında kullanılmış
olan bir bitkidir. Eskiden beri özellikle yatalak
hastaların yaralarının tedavisinde çok iyi sonuçlar
verdiği bilinmektedir. Yine antik çağlardan beri H.
perforatumun nörolojik ve psikiyatrik hastalıkları
tedavi etmekte kullanıldığı bilinmektedir.
H. perforatum ülkemizde de çeşitli hastalıklara karşı
etnomedikal kullanımı olan bir bitkidir. Bitkinin eski
dönemlerden beri ülkemizde halk arasında soğuk
algınlığına, şeker hastalığına, ülsere, mide-bağırsak
rahatsızlıklarına, sarılığa, karaciğer ve safra kanalı
rahatsızlıklarına karşı kullanıldığı rapor edilmiştir.
Hypericum perforatumun farmakolojik etkileri ve
tıbbi kullanımı
Son zamanlarda oldukça güncel olan bu bitkinin
farmakolojik özellikleri hakkında çok sayıda
bilimsel araştırma yapılmıştır. Yapılan araştırmaların
sonuçlarına bağlı olarak gözlenen farmakolojik
etkiler ve önerilen başlıca endikasyonlar aşağıda
belirtilmiştir.
Sarı kantaron en bilinen ve üzerinde en çok
araştırma yapılmış olan farmakolojik etkinliği
antidepresan etkisidir. Ancak bu etkinlik bitkinin
toprak üstü kısmının ekstrelerinde gözükmektedir.
Bu monograf sarı kantaron yağı üzerine olduğu
için anti-depresan etkisi üzerindeki farmakolojik ve
klinik çalışmalarından bahsedilmeyecektir.
Topikal Uygulama ile İlişkili Farmakolojik
Mekanizmalar
Antibakteriyel aktivite:
Antibakteriyel etkiden sorumlu olan içeriğindeki
hiperforindir. Hiperforin, MRSA ve PRSA dâhil
tüm test edilmiş gram-pozitif bakterilerde
büyümeyi inhibe ettiği gösterilmiştir. Hiperisinin de
antibakteriyel aktiviteye eşlik ettiği bulunmuştur.
Bununla birlikte, Oleum Hyperici'nin topikal
formülasyonlarını
içeren
preparatlarının
antibakteriyel etkinliğini içeren raporlar damevcuttur.
Sarı kantaronun zeytinyağlı maserasyonunu
içeren bir merhemin yanıkların iyileşme süresini
kısaltmasının yanı sıra antiseptik aktivite gösterdiği
de rapor edilmiştir.
Yara iyileştirici aktivite:
Sarı kantaronun yara iyileştirici etkisi, onun
antimikrobial
antiinflamatuar,
fibroblastik
aktiviteden ve kollajen sentezini stimule
etmesinden kaynaklanmaktadır. Süntar ve ark,
sarı kantaron yağının atlara uygulananmodellerde
yara iyileşmesini hızlandırdığını göstermiştir. 1, 2
ve 3. derece yanıkların tedavisinde 5 gram taze
çiçeğin 10 gün boyunca 100 gram zeytinyağı
ile 20° C'de maserasyonu ile hazırlanan yanık