Page 18 - aktuel-24

Basic HTML Version

18
/ Bezmiâlem Aktüel 2019
MÜZİKTE KÖKLÜ
DEĞİŞİKLERİN ŞAHİDİ
BEZMİÂLEM VALİDE SULTAN
Müzik, insanların hayatında önemli bir yeri olan ve karakterini aksettiren
bir olgudur. Sadece bir sanat olmaktan daha ötesi bir durumdur. Bu sebeple
Ahmet Hamdi Tanpınar, “Bana öyle geliyor ki musiki sanattan daha çok din
gibidir.” demektedir.
DR. ÖĞR. ÜYESİ MEHMET EMİN AĞAR
/ BVU ÖĞRETİM ÜYESİ
Toplumların müzikal dünyaları, manevi ve ruhî yapıları hakkında bize bir takım
ipuçları vermektedir.
II. Mahmud devrine kadar klasik Türk musikisi, Osmanlı saray ve çevresinde
hakim olmuştur. Buna sadece saray değil, şehir musikisi de diyebiliriz.
II. Mahmud devrinde ise bizzat padişah tarafından radikal bir değişiklik
yapılmış; Giuseppe Donizetti Saray’da vazifelendirilmiş ve Batılı müzik
anlayışını burada başlatmıştır. Bir müddet sonra da asırlarca eğitim yuvası
olan ve kıymetli insanlar yetiştiren “Enderun” kapatılınca, Klasik Türk musikisi
eğitimi dışlanmıştır. Bu yüzden dâhi bestekâr Dede Efendi, Saray’ı terk ederek
Hacca gitmiş ve orada, Mina’da vefat etmiştir.
Donizetti ile birlikte bando, orkestra gibi yenilikler
Saray’da boy göstermeye başlamıştır. Hatta Leyla
Saz Hanımefendi’nin hatıralarından öğrendiğimize
göre Saray’daki hanımlardan müteşekkil gruplar
oluşturulmuş, bunlara özel kıyafetler ve saç
şekilleri tayin edilmiş ve bunların müzikal
faaliyetleri Saray ahalisi tarafından, başta
Sultan olmak üzere büyük bir katılımla takip
edilmiştir.
Sultan Abdülmecid’in Batı müziğine ve
operaya belki babasından daha fazla
muhabbet ve düşkünlüğü, sarayında
bunların temsillerinin, opera, operet
ve diğer müzikal faaliyetlerin daha
rahat izlenmesi için Dolmabahçe
Sarayı’na sahneler yaptırmasına sebep
olmuş, bu sahnelerdeki temsilleri bizzat
Padişah da izlemiş, bu esnada Giuseppe
Donizetti Sultan’ın yanında bulunup ona
müşavirlik yapmıştır. Temsillerin daha iyi
takip edilebilmesi için Türkçe muhtasar
tercümeler yapılıp izleyicilere dağıtılmıştır.
Hanımlar da bu opera temsillerini büyük
bir ilgiyle izlemişlerdir. Bu temsillerin sık
sık gerçekleştiğini Avrupa’nın o devirdeki
müzik dergilerinde çıkan haberlerden de
öğreniyoruz.
Giuseppe Donizetti, askerî müziği
organize etmenin ve operalarda
hazır bulunmanın yanı sıra saray
orkestrasını da çalıştırmakta ve
Harem’de dersler vermektedir.
Saray’da bir koro oluşturulması
fikri
beraberinde
yeni
bir
repertuarın
ortaya
çıkmasına
sebebiyet vermiştir. Bu da sözleri
Türkçe olan çok sesli koral
eserlerdir. Bu uygulama o zamana
kadar sadece enstrümantal olan
Sultan Abdülmecid