Basic HTML Version
26
/ Bezmiâlem Aktüel 2019
ses kayıtlarından bir dosya oluşturmuşlar. O zamanki
Başsavcı Vekilimiz İrfan Fidan ile biz bu dosyayı
inceledik. Bu dosyanın sıradan bir dosya olmadığını
gördük. 105 klasör vardı. 105 klasörü baştan sona,
satır satır, kelime kelime
incelediğimizde,
yapılan
çalışmanın 2008’li yılların
uluslararası
bağlantılarıyla
beraber
profesyonelce
hazırlanmış, kumpas üzerine
kumpasların
yan
yana
geldiği bir dosya olduğunu
gördük. Yine "tahşiyeciler"
diye dosya hazırlamışlar
bir takım insanların evine
silahlar, bombalar koyarak
bir
örgüt
oluşturulmaya
çalışılıp arkasından bunlara
operasyon yapılmış, yaşlı
başlı insanlar toplanmış
cezaevine konulmuş. Göreve
başlamam bu iki dosyayla başlayan zor bir süreçti.
Allah yardım etti. Çalıştığımız arkadaşlarımız ve bizi
yönetenlerin desteği ile o günleri kazasız belasız
atlattık.
Biraz önce anlattığım terör saldırıları ile ilgili failleri
yakalamak üzere odamda operasyon planlaması
yaparken müdür yardımcılarımdan bir tanesi
aracılığıyla haber aldım. Askerler, polislerin silahını
zorla alıyor dendiğinde yerimizden fırladık. Hiç
düşünmeden ilk talimatımızı da verdik: Silah
vermeyeceğiz, silah teslim etmeyeceğiz. Polis için
silah namustur. O zamanki adıyla Boğaziçi Köprüsü
şimdiki adıyla 15 Temmuz Şehitler Köprüsüne
hareket ettik. Bu arada
1.Ordu Komutanımızla telefon
görüşmem oldu. Darbelerle
ilgili geçmiş bilgilerimizi de
gözden geçirdiğimde, 1.Ordu
Komutanının mutlaka haberdar
olması gerektiğini düşündüm.
Komutanımız evinde olduğunu,
birkaç telefon görüşmesi yapıp
bana geri döneceğini söyledi.
Fakat tekrar beni aradığında
kimseye ulaşamadığını ve
bir bilgi alamadığını söyledi.
Yaşayacağımız şeyler gözümün
önünde canlandı. Silah teslim
etmeyeceğiz diyoruz fakat
karşıda uzun namlulu silahlarla
askerler, kararlı bir grup… Mutlaka ya biz ateş
edeceğiz ya onlar ateş edecek. Komutanımıza şunu
söyledim: “Sayın komutanım, tarihi bir görevimiz
var, siz beni tanıyorsunuz ben sizi tanıyorum, ben
silah teslim etmem. Askere ateş eder misin diye
sorarsanız, mecbur kalırsak ederiz. Ben köprüye
geçiyorum. Eğer uygun görürseniz buyurun siz de
gelin” dedim. Sağ olsun, o da davetime icabet etti.
Komutanımız evinden ayrıldıktan 15 dakika sonra da
darbeciler onun evini bastılar.