Page 27 - aktuel-25

Basic HTML Version

27
/ Bezmiâlem Aktüel 2019
Köprüye vardığımda 70-80 kişilik
bir asker grubu, köprüyüAnadolu
yakasından Avrupa yakasına
geçişe kapatmışlar. Yanlarına
gitmek istediğimizde üzerimize
ateş ettiler. Baktım, gerçekten
çok kararlılar. Biz de bir karar
vermek zorundaydık. Köprüye 15
kişilik özel harekât grubumuz da
gelmişti. Arkadaşlarımıza şunu
sordum: Köprüyü ele geçirecek
gücümüz var mı? Yani biz buraya
operasyon yapsak alabilir miyiz?
Arkadaşlarımız şu cevabı verdi:
“Şehit veririz ama biz burayı
çatışırız alırız.”
Ben şunu net bir şekilde
söyledim:
“Arkadaşlar,
karşımızda asker var -tabi şu
an onlara asker demiyoruz- ben
askere kurşun sıkamam diyen
varsa şu an buradan ayrılabilir.
Kırılmayız, kızmayız fakat biz
burada çatışacağız” dediğimde
hiçbir
arkadaşım
tereddüt
etmedi. Bu haberi alıp Vatan
Caddesinde bulunan Emniyet
Müdürlüğünden hızlı bir şekilde
çıktık. Daha sonra kamera
görüntülerinden
izlediğimde
Emniyetten çıkışımız esnasında
koruma polislerinden Münir
Alkan’ın
koşarak
çıktığını
gördüm. Resmen şahadete
koşmuş.
Köprüye geldik, Valimiz Vasip
Şahin, Kolordu Komutanımız
Ümit Paşa, Tümgeneral Yavuz
Paşa ve Müdür Yardımcım ile
birlikte burada değerlendirmeleri
yaptık. O zaman Yarbay
rütbesinde olan darbecilerden
biri telsizle sürekli tahrik ediyor,
damarımıza basıyor, bize hakaret
ediyor. O şimdi bir terörist ve
müebbet hapis aldı.
Karakterim gereği hiçbir zaman
umutsuzluğa
kapılmadım.
Bulunduğumuz
nokta;
15
Temmuz Şehitler Köprüsü ile
birlikte
darbe
teşebbüsünün
yaşandığı 27 noktadaki direnişi
de idare ediyorduk. O an için
kaç yeri idare ettiğimin sayısını
dahi bilmiyordum. Bir ara “Tank
istiyorum bana tank gönderin”
dedim.
Darbecilerden
ele
geçirdiğimiz tanklar vardı. Yavuz
Paşa, “Tankla ne yapacaksınız?”
diye sordu. Bize tankla ateş
edenlere ateş edeceğim” dedim.
“Tankın ne demek olduğunu, asker
bizden daha iyi biliyor. Katliamolur”
dedi. “Komutanım zaten katliam
oluyor” dedim. Benimkararlı tavrımı
görünce, “Karşı taraf profesyonel.
Eğer ateş etmeye devam ederlerse
burada canlı kalmaz” dedi. Ben de,
“Komutanım, yapacak bir şey yok.
Madem savaş halindeyiz biz de
elimizden geleni yapacağız” dedim.
Daha sonra bu işten vazgeçtik.
Şu duygumu da paylaşmak
isterim; sıradan bir insan olarak
orada bulunsaydım, duygularım
başka olurdu. Ama insanların can
güvenliğinden sorumlu İstanbul
İl Emniyet Müdürü sıfatıyla orada
bulunduğum için, yaralanan, can
veren, burnu kanayan herkesten
bir şekilde ben sorumluyum. Bu
sorumlulukla baktığım için, benim
pozisyonum çok daha sıkıntılı ve
zordu.
Tabi bu işin başarılı olmasının
en önemli sebebi lider. Eğer
Cumhurbaşkanımız kapasitesinde
bir
liderlik
sergilenmeseydi,
sıradan bir liderlikle bu sonucu
almak mümkün olmazdı. Liderlik
öyle bir şey ki verdiğiniz kararı
uygulatabilmelisiniz. Halkı sokağa
davet etmek kolay bir iş değil.
Edebilirsiniz, ama halk icabet
etmediğinde ne yapacaksınız?
Halkı koruyamadığınızda veya
halkı
yönetemediğinizde
ne
yapacaksınız? Bunların hepsiyle
ilgili Sayın Cumhurbaşkanımız
dünya çapında bir liderlik sergiledi.