Page 32 - aktuel-25

Basic HTML Version

32
/ Bezmiâlem Aktüel 2019
OSMAN GAZİ BİZE
ROL-MODEL
OLABİLİR Mİ?
Film ve dizilerden tarihî hadiseleri öğrenmek günümüzde çok yaygın.
Modern insan için kitap okumak, gerçekleri hakkıyla öğrenmek zor iş.
Filmlerden evvel roman, tiyatro vs. kurmaca metinlerden tarih öğrenmeye
çalışıyorduk. Kurmaca eserleri gerçek diye okumak ve izlemek, düşülen
büyük hatalardan biri. O metinlerin edebî gerçekliği vardır ama hakikat ile
örtüşmesi mümkün değildir.
DR. ÖĞR. ÜYESİ MEHMET EMİN AGAR
/ BVU ÖĞRETİM ÜYESİ
Film ve dizilerden tarihî hadiseleri öğrenmek günümüzde çok yaygın. Modern
insan için kitap okumak, gerçekleri hakkıyla öğrenmek zor iş. İşte tarihî
dizilerden öğrendiğimiz konular: Beylikler Devri, İstanbul’un Fethi, Kanuni
devri, Abdülhamid Devri, İstiklâl Harbi, Cumhuriyetin ilk yılları…
Filmlerden evvel roman, tiyatro gibi kurmaca metinlerden tarih öğrenmeye
çalışıyorduk. Malkoçoğlu, Kılıçarslan, Kara Murat, Karaoğlan, Turhan Bey,
Devlet Ana, Kilit, Çatı, Osmancık, Küçük Ağa, Köse Kadı, Uçtaki Adam…
60’lı yılların ikinci yarısında zamanın CHP Genel Sekreteri, sonraki zamanların
Başbakanı Bülent Ecevit, Devlet Ana romanı hakkında, “Bu romanı okuduk,
Osmanlı’nın kuruluş devrini öğrendik. Kemal Tahir bir de Duraklama Devri’ni
yazsa da onu da öğrensek…” şeklinde yazmıştı.
Kurmaca eserleri gerçek diye okumak ve izlemek, düşülen büyük hatalardan
biri. Hâlbuki o metin bir edib tarafından kurgulanmış ve yazıya dökülmüştür. O
metinlerin edebî gerçekliği vardır ama hakikat ile örtüşmesi mümkün değildir.
Benim de çocukluğumdan beri tarihe ve bilhassa Osmanlı Tarihine
düşkünlüğüm vardır. İlkokul yıllarımda, Hammer’in Osmanlı Tarihinin muhtasarı
olduğunu öğrendiğim, Milliyet Gazetesinin vermiş olduğu fasiküllerden
okumaya başlamıştım. Osman Bey, Orhan Bey, Murad Bey, Yıldırım Bayezid
Bey, Çelebi Mehmed Bey, 2. Murad Bey, Fatih Sultan Mehmed ve diğerleriyle
ders kitabı dışındakileri bu fasiküllerden öğrenmeye çalıştım. O günlerin
muhayyile gücüyle bu kahramanları tahayyül ediyor, kendimi onlarla beraber
hissediyordum. Bazen Yıldırım’la Niğbolu’ya gidiyor, “Bre Doğan! Bre Doğan!
Ben Bayezid Han!” diye seslenen sultanla beraber yaşıyor; bazen de Osman
Bey ile Şeyh Edebali’nin görüşmesinde kendimi İtburnu’nda farz ediyordum.
Bu durum daha sonraki devirlerimde de devam etti. Özelde Osmanlı, genelde
Türk ve İslam tarihi benim için vazgeçilmez iltica sahası oldu. Orta ve lise
çağlarımda Enver Benan Şapolyo, M. Necati Sepetçioğlu, Atsız ve benzeri
yazarların romanlarını yaşayarak okuyordum.
Filmlerden
evvel roman,
tiyatro gibi
kurmaca
metinlerden
tarih öğrenmeye
çalışıyorduk.
Malkoçoğlu,
Kılıçarslan, Kara
Murat, Karaoğlan,
Turhan Bey, Devlet
Ana, Kilit, Çatı,
Osmancık, Küçük
Ağa, Köse Kadı,
Uçtaki Adam…