Basic HTML Version
12
/ Bezmiâlem Aktüel 2019
DUYGULARIN
PSİKOLOJİSİ
Psikoloji, 90’lı yılların sonlarına doğru bir devrim yaşadı. O devrimde
duygular, bilimsel kategoriye dâhil edildi. Daha önce duygular,
edebiyatçılar ve sanatçıların konusu olarak kabul ediliyordu. Ona karşılık
olarak “Duygusal Zekâ” kavramı ortaya çıktı ve duygu üzerine birçok
çalışma başladı.
PROF. DR. NEVZAT TARHAN /
ÜSKÜDAR ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ
Psikoloji, 90’lı yılların sonlarına doğru bir devrim yaşadı.
O devrimde duygular, bilimsel kategoriye dâhil edildi.
Daha önce duygular, edebiyatçılar ve sanatçıların konusu
olarak kabul ediliyordu. Ona karşılık olarak “Duygusal
Zekâ” kavramı ortaya çıktı ve duygu üzerine birçok
çalışma başladı. Aynı zamanda duyguları yönetebilmek
becerisi nasıl geliştirilir? Bir insanın kendi duygularını
yönetmeyi becerebilmesi için neler yapması gerekir?
Duyguları tanımak nedir? …vs.
Tüm bunlarla ilgili birçok görüntüleme çalışması yapıldı.
Bu çalışmaların hepsi duyguların beyindeki karşılığı ile
ilgiliydi.
Duygularla ilgili konuşmamdan önce biraz ‘Değişen
Dünya’dan bahsetmek istiyorum. Bu değişen dünyada
duygular neden önemli? Bugünün gerçeklerine
baktığımızda şununla yüzleşiyoruz: büyük ev-küçük aile,
daha çok terfi-daha az duygu, gelişmiş ilaçlar-yetersiz
sağlık, aya gitmek-komşusunu tanımamak, sayısız ilişki-
sıfır gerçek sevgi, yüksek zekâ-daha az duygu, yüksek
gelir-daha az huzur, sosyal medyada sürüyle arkadaş-
gerçek hayatta sıfır dost, daha çok insan-daha az insanlık,
daha büyük televizyon-daha az kitap… Bu acı gerçekler
bizim için bir fırsat olabilir.
Peki, bu gerçekler bizi nasıl etkiledi? Biz buradan ne
gibi sonuçlar çıkarabiliriz?
1800’lü yıllarda dünya değişti. Bu süreç, Endüstri
1.0’dan 4.0’a kadar giden bir süreci kapsıyor. Endüstri
1.0, buhar gücü keşfedildi ve bununla birlikte sermaye,
buhar gücünü elinde bulunduranların oldu. Endüstri
2.0 döneminde elektrik gücü keşfedildi, dolayısıyla
bu dönemde de elektrik gücünü elinde bulunduranlar,
sermaye sahibi kesimi oluşturdu. Endüstri 3.0’da da
elektronik bulundu. Elektronikte de buna
hâkim olan otomasyona geçmeye başladı.
Bu gücü elinde bulunduran ve iyi yönetenler,
dünyaya hâkim olmaya başladı. 21.yüzyılda
endüstri 4.0 var ve süreçte otonom robotlar,
simülasyon, sistem entegrasyon, bulut
iletişim, 3D yazıcılar, artırılmış gerçeklik ve
büyük veri (Big data) var. Büyük veriye hâkim
olan para hareketliliğine de hâkim olabiliyor.
Son zamanlarda ‘yapay zekâ’ çok
konuşuluyor. Otonom robotlar, öğrenen
cihazlardır. Eve bir otonom robot aldığınızda
sizin sesinizi, yüz ifadenizi tanıyacak ve
komutlarınızı algılayacak. Canınız sıkıldığında
fişi çekeceksiniz.