Basic HTML Version
Bezmiâlem Aktüel 2019 /
13
Davos’ta bir tez ortaya konuldu. Şöyle ki;
gelecekte pek çok meslek yok olacak çünkü
insan gücünün yerini yapay zekâ alacak. Peki,
dünya nereye gidiyor?
Nato Strateji Uzmanı Rex Hughes, “Üçüncü dünya
savaşının ilk mermisi internetten atılacak” diyor.
Yine 2018’de gerçekleşen Davos Zirvesi’nde
“Beyinlerimiz hacklenebilir” tezi, o dönemde bize
bilim-kurgu gibi geliyordu. Fakat şu an RF dalgaları,
radyofrekans veya mikro dalgalarla kişinin
beyninde bir takım değişiklikler
yapılması mümkün hale geldi.
2013’te bir kongrede dinledim.
Bir grup insana bebek sesi,
insan sesi ve kuş sesi
dinletiyorlar. Dinleme işlemi
esnasında da beyindeki
dalga
fonksiyonunu
kaydediyorlar. Daha sonraki
aşamada daha önceki sesler
yerine, RF dalgaları ile kayıt
altına alınan beyin dalgası
fonksiyonunu beyne veriyorlar.
Kişiler %80 oranında kuş sesi, bebek
sesi ve insan sesini ayırt edebiliyor.
Dışarıdan duyduğumuz seslerde, kulağımızdaki
kuvars kristalleri mekanik enerji, ses enerjisini
elektrik enerjisine dönüştürüyor. Elektrik enerjisi
sayesinde beyine naklediliyor. Elektrik enerjisine
kaydolan o sesi, beyindeki işitme alanına
kaydedebiliyoruz. Bu gibi durumlar da gösteriyor ki,
gelecekte tedavide kullanılma potansiyeli içeren bir
yapıya sahibiz. Mesela amik dalga radyo frekansı
verilecek, bu şekilde depresyon tedavi edilebilecek.
Bununla ilgili çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor.
Tüm bunlar olurken, batıda Kaliforniya Sendromu
diye bir durum ortaya çıktı. Bu sendrom, popüler
psikiyatride kullanılıyor. Yaşam amacı hedonistlik
olan, yani zevk peşinde koşan, ego odaklı yaşayan
insanlarda “zevklerimi tatmin ettim, neden
yaşayayım ki?” düşüncesi var. Bu
kişiler bir süre sonra benmerkezci
(egosentirizm) oluyor. Mesela eşi
hasta oluyor eşini terk ediyor,
çocuğu hasta oluyor ‘sosyal
hizmet kurumu ilgilensin’
diyor. Şuan batının en
büyük psiko-sosyal sorunu,
yalnızlık. İngiltere’de 8 buçuk
milyon kişi evde yalnız yaşıyor
ve burada ‘Yalnızlık Bakanlığı’
kurma çalışmaları var. Yalnızlık
sonucundamutsuzlukortayaçıkıyor.
Manhattan’daki
kanalizasyonlarda
antidepresan
ölçülebiliyor.
Uyuşturucu
maddeler ve yasa dışı kullanılan maddelerle ilgili
ölçüm yapmak üzere kanalizasyonlardan örnek
alıyorlar ve bir de bakıyorlar ki antidepresan da
var. Yani kapitalizm önce hasta ediyor, sonra tedavi
ediyor.