Page 30 - aktuel_sayi_3

Basic HTML Version

28
BezmiâlemAktüel 2014 / 3
Onkolojik vakalar ile uğraşmamız nedeniyle çok sık
üzücü vakalarla karşılaşıyoruz yani değişik boyutta
yaşam savaşlarına tanıklık ediyor ve bu savaşların
içerisinde veya bir yerlerinde hastalar ile beraber
bulunuyoruz.
Tabi bizler hastalığı tedavi etmeye çalışan insanlar ola-
rak biraz bu durumlara alışıyor ve belki de farkında ol-
madan duygularımız otomatik olarak biraz desensitize
olup mekanikleşiyoruz. Yani duygu eşiğimiz farkında
olmadan ve belki de kendimizi koruma güdüsüyle biraz
azalıyor. Eğer böyle olmasa tükenmişlik sendromuna
yakalanabiliriz ki o zaman vay halimize… En önemlisi
de bunun sonucunda hastalarımıza faydamız da azalır.
Bu üzüntü çemberi sizi kuşatmaya başlayınca hastayla
olan iletişimi azaltarak kendinizi biraz korumaya  baş-
layabilirsiniz...
O gün görevimi; genellikle tanı konmuş ve şaşkınlığını
henüz üzerinden atamamış hastaların müracaat ettiği
yeni hasta polikliniğinde yapıyordum. Hafta başı, biraz
yoğun ve hareketli bir gündü, bende herhalde biraz yo-
rulmuştum. Bu arada sekreter arkadaşımız her yeni
hastada olduğu gibi hastanın bazı raporlarını masamın
üstüne koymuştu. Ondan önceki hastaları bitirdim ve
önümde duran 3-4 sayfalık  yeni hastanın dökümanla-
rına göz atmaya başladım.
Henüz hasta ve yakınları yanımda yoktu ve ben has-
tayı içeri almadan önce vakayla ilgili bir fikrim olsun
istiyordum. 18 yaşında bir genç hasta geliyordu. Ben
bunu rapordan gördüm. Genç yaşta; ağız kenarı, dudak
köşesi tümörü gibi farklı semptomların olduğu zor bir
hasta geldiğini farketmiştim. Yaşı da, duruma gore az
görünen bir vaka yaşıydı.
Evet işte medikal ve sosyal anlamda zor bir durum
daha. Patoloji raporuna baktım. Cerrahi operasyon sı-
nırında pozitiflik de mevcutdu. Bu durum vakayı daha
da zorlaştırıyor ve mikroskobik olarak tam çıkarıla-
madığını gösteriyordu. Klinik zorluğa biraz konsantre
olarak sekreter arkadaşımıza 18 yaşındaki bu çocuğu
almasını istedim. Artık bekleme zamanı gelmişti ve ka-
pım, kliniğin aktif koridorunun karşısında açıktı… Yeni
hastalar ilk psikolojik travma ile ve neler yaşıyacakları-
nı sorgulamak üzere genellikle biraz kalabalık geldik-
lerinden, herhalde delikanli hastamızda yüzü sargılı ya
da bir miktar plastik cerrahinin sekel görüntüsü ile ve
birkaç yakınıyla içeriye gelirler diye düşünerek; gözüm
raporlar ve kapı arasındaydı. Bir sessizliğin arkasından
kapıdan babayı andıran orta yaş bir beyle, arkasından
kucağında kundaklanmış bir çocukla yine annesi ol-
duğunu tahmin ettiğim tesettürlü bir kadın biraz te-
MESLEĞİN
ZOR ANLARI
Doç. Dr. Alpaslan MAYADAĞLI
Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi
ABD Öğretim Üyesi