Page 42 - aktuel_sayi_3

Basic HTML Version

40
BezmiâlemAktüel 2014 / 3
Türkiye’de 95 yıl
önce, 14 Mart 1919 da
Tıp Bayramı kutlama-
ları başladı. O günden
beri Türk Tıp dünyası
kendine özgü bu gün-
de kutlamalar yapıyor. Öncelikle Tıp Bayramımızın
bizim bize özgü bir bayram olduğunu hatırlatmak
isterim.
Tıp Bayramının neden ve ne zamandan beri kutlan-
dığını bilmekte çok yarar var çünkü bugünkü Tıp
Bayramı kutlamaları balolar, spor gösterileri, yarış-
malarla ruhunu kaybetmek tehlikesi ile karşı karşı-
ya gelmiştir.
Türk doktorları bundan 95 yıl önce çok önemli neden-
lerle bu bayramı tanımlamışlardı. Bu anma toplantı-
ları 1919 yılında İstanbul’un işgali ve Tıbbiye’nin İngi-
liz askerleri tarafından işgali altında iken düzenlendi.
Bu kutlama Tıbbiye hocalarının ve öğrencilerinin
işgale karşı bir protestosu, “Türk hekimleri olarak
biz varız”, “14 Mart 1827 yılından beri biz çağdaş
tıbbın içindeyiz” mesajını veren bir kutlama idi.
Neden 14 Mart?
Tıp Bayramı olarak 14 Mart’ın alınması, doğru bir
araştırma sonucunda olmuştu. 14 Mart 1827 tari-
hinde Sultan II. Mahmut tarafından kurulan Tıp Oku-
lu; hiç ara vermeden ve devamlı kendini yenileyerek
bugünkü tıp eğitimine gelmiştir. Bu sebepten 14
Mart tarihi esas alınmıştı. Türklerin 1827 yılından
önceki tıbbı da gelişmiş ve çok iyi uygulanan bir tıptı.
Fakat 18. yüzyıldan sonra bozulmaya başlamış, 19.
yüzyıla gelince düzeltilemeyecek bir hal almış ve o
müesseselerin devamı gelmemişti. Bu sebepten Tıp
Bayramı olarak başlangıç noktasını 14 Mart 1827 ta-
rihi alınmıştır.
Tıp Bayram Kutlamaları Hangi Şartlarda Başladı?
Tıp Bayramı kutlamalarının başladığı senelerde
Tıbbiye Haydarpaşa’daki görkemli binasında, hem
askeri tıp öğrencilerine hem de sivil tıp öğrenci-
lerine eğitim vermekte devam ediyordu. Sultan II.
Abdülhamid’in yaptırdığı bu bina, Osmanlı’nın son
döneminde yaşadığı savaşlar ve Milli Mücadele’ye
şahitlik etmiş, tıbbiyeliler o zor dönemleri bu binada
yaşamışlardı.
Osmanlı Devleti 1853 yılında çıkan Kırım Savaşı,
1876 yılında çıkan Osmanlı Rus Savaşı’yla birçok
yönden yara almıştı. Asker hocalar ve son sınıf öğ-
rencileri cephelere gönderilmiş, ölüm herkes gibi
onları da vurmuştu.
Savaşlar ve Tıbbiye
1912 yılında başlayan Balkan Savaşı; Osmanlı’yı her
yönden zor durumda bırakmıştı.
1912 yılının Ekim ayında seferberlik ilan edildi. As-
keri hekimler ve son sınıftaki hekim adayları askeri
birliklere atandılar. Askeri öğrenciler talimgâhlara
alındılar. Cepheden gelen yaralılar hastaneleri dol-
durunca Tıbbiye binasının her yeri hastaneye çev-
rilmiş, gemilerle getirilen yaralılar burada tedaviye
alınmıştı. Klinik yatakları yaralılara kâfi gelmeyince
dershaneler, koğuşlar hatta koridorlar bile hastane
görevi görmeye başladı. Tıbbiye’deki eğitime Ekim
1912’den itibaren ara verildi ve 6 ay boyunca Tıbbi-
ye resmen kapatıldı. Öğrenciler yaralılara yardımcı
14 MART TIP BAYRAMI:
“Geldikleri Gibi Giderler...”
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı
Prof. Dr. Ayten ALTINTAŞ