Page 44 - aktuel_sayi_3

Basic HTML Version

42
BezmiâlemAktüel 2014 / 3
gözdağı verilmek istenmişti. İngilizlerin büyük
yerler istemesi karşısında Müdür Dr. Hulusi Bey
(Alataş) ders salonlarını feda etmemek için kö-
mür depolarını ambarları boşalttırmış, mutfak
ikiye bölünmüş, yatakhanelerin büyük bölümü
boşaltılmış, büyük çoğunluk çatı katına sürül-
müştü. Askeri Tıbbiyelilerin yatakhaneleri İn-
gilizlere verildiğinden öğrenciler çatı katındaki
bölümlere yerleştirildiler. Karyolalar alınmış
öğrenciler yer şiltelerinde yatmak zorunda kal-
mışlardı Bu yetmiyormuş gibi tuvaletler gece
İngiliz askerlerine ayrılmış, tıbbiyelilerin git-
mesi yasaklanmıştı. Öğrencilerin yatakhanele-
rine idrar kovaları koymak zorunda kalınmıştı.
Okulun nizamiye kapılarına süngülü nöbetçiler
konmuş, buradan girip çıkmayı yasaklamışlardı.
Öğrencilere deniz cephesindeki kapı tahsis edil-
mişti. Bir süre sonra askeri öğrencilerin resmi
kıyafetleri için emirler gelmeye başladı. İngiliz-
ler askeri kıyafete tahammülsüzlük gösteriyor-
lardı, sonunda üniformayla dolaşmayı tamamen
yasakladılar. Sivil kıyafeti olanlar o kıyafetlerini
giydiler, Anadolu’dan gelen ve memleketin zor
şartları dolayısıyla askeri kıyafetinden başka gi-
yeceği olmayanlara pijama gibi basit kıyafetler
dağıtıldı. Fes giyilmesine müsaade ediliyordu
fakat o da en basitinden ve püskülsüz olacak-
tı. Askeri öğrenciler bu soytarı kılığı ile derslere
devam ettiler. Biraz parası olanların yardımıyla
ikinci el pantolon, ceket bulmaya çalışıyorlardı.
Okulu işgal ile yetinmeyen İngiliz komutanları
Mütareke şartlarına dayandıkları gerekçesi ile
okula alınacak askeri öğrenci sayısına kısıtlama
getirdiler. Yılda 20 öğrenci! İşgal ve savaş tıbbi-
yelilerin kendi değerlerine daha çok sarılmala-
rına sebep olmuştu. İlk tıp bayramı kutlamaları
bu ortamda 1919 yılında gerçekleşti.
Tıp Bayramı Kutlamaları
Tıbbiye’nin içinde yaşadığı zor şartların bir gös-
tergesi, işgalin protestosu olarak Tıp Bayramı’nı
düzenlediler. İşgalde her türlü toplantı ve toplu
konuşmalar yasaktı. Tıp Bayramı ise bilimsel bir
toplantı idi ve izin almak daha kolaydı. Bu sebep-
le bir araya gelebilecekler hem kendi aralarında
bir dayanışma başlatacaklar hem de işgalcilere
gözdağı verebileceklerdi. Tıp öğrencileri hocala-
rıyla beraber bu organizasyonu yaptı ve 14 Mart
1919 günü Beyazıt’taki Darülfünun (Üniversite)
binasının toplantı salonunda toplanıldı. Darül-
fünun rektörü, Tıbbiye dekanı ve bütün tıp ho-
caları hazır bulundu. İstanbul’daki hastanelerin
hekimleri de bir araya geldi, Tıbbiye öğrencileri
ve diğer fakültelerdeki öğrenciler de destekle-
yerek toplantıya katıldılar. Hatta İngiliz işgal or-
dusu hekimleri de tıp bayramına katılmıştı.
En saygıdeğer hocalardan Besim Ömer, Akil
Muhtar, Asaf Derviş, Feyzi Paşa önemli konuşmalar
yaptılar. Tıp Tarihi’ne ve Türk Tarihi’ne ait önemli
noktalara değinildi ve birliktelik bir kere daha vur-
gulandı.
Bir sene sonra 1920 de Tıp Bayramı gene önemli bir
toplantı ile kutlandı. Özellikle 1921 yılında Çağdaş
Tıp Eğitimi’nin 94.yılı kutlamaları çok görkemli oldu.
Tıbbiyeliler büyük hazırlıklar yaptılar, tören Kadıköy
Hale Sineması’nda oldu. Bu tıp bayramına da İstan-
bul’daki asker, sivil bütün hekimler, devletin ileri
gelenleri, hatta işgal ordusu mensupları, hekimleri
ve pek çok tıbbiyeli katıldı. Büyük coşku ve heyecan
vardı; yapılan konuşmalarda işgal altındaki bir ülke-
nin aydınlarının acı ve ümit dolu mesajları verilmişti.
Milli Mücadele ve Tıbbiyeliler
Tıbbiyelilerin özgürlük için mücadeleleri sadece tıp
bayramı ile sınırlı değildir. Milli Mücadelenin her
anında desteklerini ispat etmişlerdi. İzmir’in işga-
linden sonra en büyük protestolar Tıbbiyelilerden
gelmişti. Düzenlenen dört mitingde de Tıbbiyelile-
rin büyük emekleri vardır. Sivas Kongresi’ne Tıb-
14 Mart 1827 tarihinde Çağdaş Tıp eğiti-
minin kurucusu olan Sultan II. Mahmud ve
Tıbhâne-i Amire