Page 14 - aktuel-4

Basic HTML Version

12
BezmiâlemAktüel 2014 / 4
FETİH RUHU VE
ŞUURU
İstanbul, hadis-i şerifle fethedileceği bildirilmiş bir
şehirdir. İslam tarihi boyunca yedi defa muhasara
edilmiş ancak Sultan İkinci Mehmed’e nasip olmuş-
tur. Fatih Sultan Mehmed’in bize bıraktığı mirası
sadece Kostantiniyye’nin ele geçirilmesinden ibaret
görürsek onu anlamamış, yanlış değerlendirmiş
oluruz. Doğu Roma’yı dünya haritasından silerek
cihan tarihinde yeni bir çağın açılmasını tefekkür
etmek de bu mirasın tamamını kapsamaz. Bu miras
cihanşümul İslam davasının Türk milleti merkezin-
de hayata geçirilmesidir. Bunu ilk evvel Yıldırım Ba-
yezid Han bir şuur halinde hayata geçirmeye başla-
dı. Sultan Mehmed ise İstanbul’un fethiyle bu şuuru
tamamen hayata geçirdi.
Bu devletin din anlayışı bu yeni coğrafyadaki tarihi-
mizin manevi siyasetini oluşturmaktadır. Peygamber
Efendimiz’in manevî önderliğinde Allah adını yücelt-
mek maksadıyla cihad yemini eden Sultan’ın bütün
sorumluluğunu üzerine aldığı İslam davası, hiçbir
milletin hayatında görülmeyen bir ahlakî seviyeye
yükseldi. Bu durum neticesinde herkesi hayran bıra-
kacak, herkese parmak ısırtacak bir medeniyet orta-
ya çıktı. Biz hâlâ bu mirasın kalıntılarını harcıyoruz.
Yrd. Doç. Dr.
Mehmet Emin AGAR
Bezmialem Vakıf Üniversitesi Öğretim Üyesi
Müslümanlar için fetih
ilk evvel Mekke’nin zul-
metten nura, dalâletten
hidayete, küfürden imana kavuşturulması-
dır. Daha sonra gerçekleştirilenler hep onun
daha başka boyutlarda gerçekleştirilmesidir.
Suriye’nin, İran’ın, Anadolu’nun, Kuzey Afri-
ka’nın, Endülüs’ün, Orta Asya’nın ve nihayet
İstanbul’un fethi bu kutlu ve nurlu hareketin
bir safhasından ibarettir.