Page 15 - aktuel-4

Basic HTML Version

BezmiâlemAktüel 2014 / 4
13
Fetih ile birlikte maddî sahada mimarî eserler,
medreseler, mabedler, darüşşifalar, sivil binalar;
manevî sahada ise İslam’ın tebliği, şehrin manevi-
yat önderleri tarafından ilmek ilmek örülmesi baş-
lamış; çok kısa bir zamanda bir İslam şehri haline
gelmişlerdir. İlim hayatında ise medreseler öncülü-
ğünde o zamanki dünyanın en ileri ilmî seviyesine
ulaşmış, Ali Kuşçu gibi bilginler başta olmak üzere
İstanbul’da ilim âşıklarıyla buluşmuşlardır.
İslam’ın insanlığa verdiği değer ışığında Müslüman
olmayanların da kendisini bir parça hissettiği sosyal
yapı oluşmuş, her türlü olumsuz cereyana rağmen ya-
kın zamanlara kadar bütün dünyaya örnek olmuştur.
Bu anlayışın neticesinde ortaya çıkan Müslüman
Türk inanışının sayesinde, Türk ruhu İstanbul sur-
larından daha kuvvetli koruyucu kalesi olmuştur.
Bu yüksek medeniyet seviyesinde insan, dinî, ahlakî,
siyasî ve askerî bir varlıktır. Büyük adam tiplerini
bu medeniyet sahasında görüyoruz. Hacı Bayram,
Akşemseddin, Yıldırım, Murad Hüdavendigâr, Ali
Kuşçu, Mimar Sinan, Yavuzlar, Kanunîler, Abdülha-
mid’ler hep bu medeniyet seviyesinde ortaya çıkan
tiplerdir.
Bu anlayış sayesinde, son Bizans imparatoru Kons-
tantin’in yeğenlerini alıp Devlet-i Aliyye’ye yönetici
yapmaktan çekinmemiş, bu kişiler de sonuna kadar
bu yüce devlete hakkıyla hizmet etmişlerdir. Bu öy-
lesine bir kendine güvendir ki Bizans devam etseydi,
imparator olacak kişileri alıp hizmet eri haline ge-
tiriyor. Bu kişiler daha sonraki adlarıyla Has Murad
Paşa ve Mesih Paşa’dır. Üçüncü kardeşleri de Ru-
meli’de zeamet sahibi bir kişiydi.
Bu anlayış günümüze kadar ana eksen aynı kalmak
şartıyla devam etmiştir. Çeşitli deformasyonlar olsa
da gizli bir şuur halinde milletimizde yaşamaktadır.
Ama bu gizli, örtük şuur açık hale gelmesi lazımdır.
Eğer bunu başarabilirsek, misyonumuzu tekrar ha-
yata geçirmiş olacağız.