Page 38 - aktuel-4

Basic HTML Version

36
BezmiâlemAktüel 2014 / 4
1. Kan şekeri, kolesterol ve sistolik kan basıncı
düşmektedir.
2. Oruçlularda idrar azalmış, idrarın yoğunluğu art-
mıştır.
3. Böbrekler vasıtasıyla iyonların (sodyum, potasyum,
klor, vs.) vücuttan atılması azalmıştır.
4. Kalp ağrısı (angına) ve hipertansiyon şikayeti
azalmıştır.
5. İntihar benzeri davranışlar düşmüştür.
6. Kalp yetmezliği, hipoglisemi, beyin damarları ile
alakalı hastalıklarda değişiklik bulunmamıştır.
Ramazan ayını sıhhatli geçirebilmek ve orucun faydalı
fizyolojik etkilerini yaşayabilmek için beslenme tarzı-
mıza ve besin tüketimimize dikkat etmeliyiz. Kabızlık,
mide yanması, uyku hali, unutkanlık, dikkatsizlik, baş
dönmesi, baş ağrısı, kan şekeri düşüklüğü ve kilo artışı
gibi sıkıntıları yaşamamak için Ramazan ayı için bes-
lenme önerilerini yerine getirebilirsiniz:
1. Ramazan ayı süresince yeterli ve dengeli beslen-
meye özen gösterilmelidir.
2. Ramazan ayında öğünler; sahur ve iftarda iki ana
öğün ile, iftardan sonra 1-1.5 saat aralıklarla iki ara
öğün şeklinde düzenlenmelidir.
3. Oruç tutanların mutlaka sahur yapmaları sağlığın
korunması açısından önemlidir. Sahur öğününü at-
lamak hem metabolizmanızı daha da yavaşlatacak
hem de açlık süresini uzatacağından baş ağrısı ve
kan şekeri düşüklüğü gibi sıkıntıların yaşanmasına
sebep olacaktır.
4. Kafein içeren içecekler yerine süt, meyve suyu, ıhla-
mur ve kuşburnu gibi bitki çayları tercih edilmelidir.
5. İftar ve sahur arasında sık sık su içilmelidir. Günlük
su ihtiyacımız 1,5-2 lt iken, sıcak aylarda bu gerek-
sinim 2-2,5 lt’e çıkmaktadır. Suyun yanı sıra taze sı-
kılmış meyve suları, az şekerli veya şekersiz meyve
kompostoları, maden suyu, kavun karpuz gibi sulu
meyveler tüketilerek sıvı ihtiyacının karşılanabilir.
6. İftara, peynir, domates, zeytin gibi kahvaltılıklar
veya çorba gibi hafif yemeklerle başlanılması, 10-
15 dakika sonra az yağlı et yemeği, sebze yeme-
ği veya salatayla devam edilmesi uygundur. Yine
enerji veren ancak kan şekerini dengeli bir biçimde
yükselten besinler (beyaz ekmek, pirinç pilavı gibi
glisemik indeksi yüksek olan gıdalar yerine tam
buğday ekmeği, bulgur pilavı ve kepekli makarna
gibi posalı besinler) tercih edilmelidir.
7. İftarda aşırı şerbetli, yağlı tatlılar yerine; sütlü tat-
lılar (sütlaç, güllaç, muhallebi vb.) veya meyve tat-
lıları tercih edilmelidir.
8. Hızlı yemekten kaçınılmalı, yemekler yavaş yavaş
ve iyice çiğneyerek yenilmelidir. Hızlı yemek ani
mide gerginliği tansiyonunuzun yükselmesine ve
nörölojik hormonların hızlı salgılanmasına yol açar.
9. Tek seferde büyük porsiyonlar yerine, iftardan son-
ra birer saat ara ile her seferinde azar azar küçük
porsiyonlar şeklinde beslenilmelidir.
10. İftar yemeğinden hemen sonra televizyon veya bil-
gisayar karşısına geçmek, koltukta dinlenmek ye-
rine biraz hareket etmek, kısa mesafeli yürüyüşler
yapmak sindirime yardımcı olması açısından yararlı
olmaktadır.
11. Ramazan ayında yemeklerin pişirilme yöntemleri
de çok önemlidir. Özellikle ızgara, haşlama ve fı-
rında yapılan yemekler tercih edilmeli, kavrulmuş,
tütsülenmiş ve kızartılmış besinlerden uzak durul-
malıdır.
12. Beslenme düzenindeki değişikliklere bağlı olarak
oluşabilecek kabızlığı önlemek için yemeklerde lif
oranı yüksek gıdalar (kuru baklagiller, kepekli ta-
hıllar, sebzeler) ve ara öğünlerde de taze ve kuru
meyveler, ceviz, fındık, badem gibi kuru yemişler
tercih edilmelidir.
13. İftardan 1,5-2 saat sonra hafif tempolu yürüyüş ya-
pılarak yavaşlayan metabolizma hızlandırılır ve sin-
dirime yardımcı olunabilir.
Müslümanlar tıbbi faydaları sebebiyle değil de Alla-
hu Teala’nın emri olduğu için oruç tutarlar. Rama-
zan ayının vücudumuza ve ruhumuza faydalarının
yanı sıra toplumsal faydaları da vardır. Toplumda
barış, huzur ve paylaşımın arttığı bir aydır Rama-
zan. Sağlıklı ve huzurlu bir Ramazan ayı geçirmenizi
diliyorum.