Page 42 - aktuel-4

Basic HTML Version

40
BezmiâlemAktüel 2014 / 4
den olabilir. Her kemoterapi ilacı saç dökülmesine
neden olmaz. Bazen yeni çıkan saçların yapısı ve
rengi değişiklik gösterebilir
Cilt ve Tırnak Sorunları:
Kemoterapi esnasında çoğunlukla ciddi olmayan,
geçici cilt ve tırnak değişiklikleri olabilmektedir.
Örneğin kızarıklık, kaşıntı, ciltte soyulma, kuruluk,
akneler gelişebilir. Tırnaklarda renk değişiklikleri
(koyulaşma-sararma) görülebilir, kolay kırılma,
dikey veya yatay çizgileler oluşabilir. Bazı ilaçlar ve-
rildiği damar boyunca ciltte renk değişiklikleri ya-
pabilmektedir.
Bağırsak Sorunları:
Kemoterapi ilaçları, ağrı kesiciler, bulantı ilaçları,
depresyon ilaçları kabızlığa neden olabilir. Nadiren
bazı kanserlerde ishal de gözükmektedir. Kabızlık
durumunda lifli, ishal durumunda düşük lifli besin-
ler (şehriye, pirinç, beyaz ekmek, püre gibi) tercih
edilmelidir. İshalde potasyum kaybı görüleceğinden
muz, patates, kayısı, şeftali gibi potasyumdan zen-
gin besinler tercih edilmeli, bol sıvı alınmalıdır. İs-
hali arttırabileceğinden ötürü kızartmalar ve yağlı
baharatlı besinlerden uzak durulmalıdır.
Ağız İçi Sorunları:
Kemoterapinin etkisiyle ağız, boğaz ve diş etlerin-
de hafif kızarıklık ve sızlamadan ciddi kanamalı ağız
yaralarının açılmasına varabilen ve “mukozit” ola-
rak adlandırılan ağız içi sorunları görülebilir. Muko-
zit oluşumu ağız hijyeni bozuk kişilerde daha fazla
görülmektedir. Kemoterapi esnasında yumuşak bir
diş fırçası ile diş ve diş etlerini tahriş etmeden na-
zikçe her yemekten sonra dişler fırçalanmalıdır.
Kemoterapi ve Ramazan:
Kemoterapiye bağlı yan etkilerden biraz önce
bahsettik. Kemoterapi alan hastalarda bulan-
tı-kusma, iştahsızlık, ishal ve ağız içerisinde ya-
ralar (mukozit) oluşabileceğini biliyoruz. Bulantı –
kusmaların önüne geçmek için bulantı ilaçlarının
tarif edildiği şekilde düzenli kullanılması gerek-
mektedir. İshali olan ve yeterince sıvı alamayan
hastanın gerekirse damar yolu ile sıvı ihtiyacının
karşılanması önemlidir. Aksi takdirde hastada
böbrek yetmezliği de dahil istenmeyen durumlar-
la karşılaşılabilir. Ağız içerisinde yaralar gelişen
bir hastanın sık sık gargara yapması yararlı ola-
caktır. Bütün bu nedenlerden dolayı kemoterapi
alan bir hastanın oruç tutmaması daha uygundur.
Zaten oruç sağlığı elverişli olanların yapması ge-
reken bir ibadettir. Kemoterapisini tamamlayan,
sağlığına kavuşan hastaların sonraki dönemlerde
oruçlarını tutmasında bir sakınca yoktur. Benzer
şekilde sadece hormonal tedavi alan meme kan-
seri hastaları eğer durumları elverişli ise oruç
tutabilirler. Ancak bu konuda genelleme yapmak
yerine hasta bazında, hastanın durumuna göre
karar verilmesi daha uygun olacaktır.