Page 34 - aktuel-sayi-5

Basic HTML Version

32
BezmiâlemAktüel 2014 / 5
ve yağdan fakir, protein ve vitamin açısından
zengin diyetler gerçekten çok işe yarıyor. Onun
dışında fiziksel aktivite yapanlar, kas kitlesini
arttırıp da vücuttaki yağ kitlesini azaltan kişiler
de bu konuda başarılı olabiliyor. Onun dışında
davranış değişikliği çok önemli bir şey. Obezite-
nin psikolojik tarafı da var, psikososyal tarafı da
var. Daha birçok başka değişik etkenler var onlarla
ilgili de bazı değişiklikler yapılırsa başarı sağlanı-
yor. Mesela gecenin bir yarısı kalkıp da yemek yiyen
insanlar var. Bazı kişiler var, sanki doyma merkezi
yokmuş gibi yedikçe yiyor, yedikçe yiyor.
Bunların dışında bir de ilaçlar var. Endokrin
doktorlarının, dâhiliye doktorlarının kullandığı
ilaçlar var. Bunlar daha çok açlık durumunu or-
tadan kaldıran, baskılayan tarzda ilaçlar. Ya da
vücutta şeker ve yağ kullanımını arttıran ilaçlar.
Ama bunların hepsini denemiş bir insanın başa-
rılı olma olasılığı, hepsi dâhil olmak üzere %3’ü
geçmiyor. Yani yüz hastadan sadece üç tanesi
bunları yaparak gerçekten başarılı olabiliyor.
Diğerlerinin büyük bir kısmı maalesef kliniğe
gelerek, “hocam ben bunların hepsini denedim
10 kilo verdim, 20 kilo verdim -hatta çok iyi kilo-
lar verenler var- 30 kilo, 35 kilo verdim ama bir
müddet sonra vazgeçtim. Sonradan bir olay oldu
ve kilolarımı geri aldım, hatta daha fazlasını al-
dım” diyorlar.
Hangi hastalar bu yöntemle tedavi edilmeye uygun
kabul ediliyor?
Çok net bir değer olmasa da biz kitle endeksini kul-
lanıyoruz. Şu an bakanlığın onayı olan hastalar 40’ın
üzerinde hastalar. Onun ötesinde 35 üzerinde olup
da diyabeti, apnesi, hipertansiyonu, onanları da kar-
şılıyor bakanlık. Ama 35’in altında olanları istese de
ameliyat yapmıyoruz çünkü bakanlık onayı yok.
Obezite cerrahisi ne zamandır bilinen ve kullanılan
bir yöntem?
Türkiye ve dünyada bu ameliyatlar 20. Yüzyılın başın-
dan beri yapılıyordu, ama obezite için değil başka ne-
denler için yapılıyordu. Sonradan baktılar ki bu ame-
liyatların kilo verdirmekte de etkisi olmaya başladı.
Artık obezite cerrahisi olarak da kullanılıyor. Nerdey-
se 20-25 yıldır dünyada ve Türkiye’de yaygınlaştı. Ama
miktar olarak artması son 5 yılın belki 7 yılın ürünü.
Tüm hastalara en son bulunan tekniği mi uygulu-
yorsunuz? Yoksa her duruma göre kullanılan farklı
teknikler mi var?
Kilo vermek üzere yapılan ameliyatların pek çok çeşi-
di var. Ancak bu ameliyatları kabaca 3 başlık altında
toplamak mümkün. Bir kısmı yenilen gıda miktarını
belli bir düzeyde tutmaya yönelik olan kısıtlayıcı ame-
liyatlardır. Bunların en bilinen örnekleri tüp mide ve
mide kelepçesi ameliyatlarıdır. Bazı tipleri ise yeme
miktarında belirgin bir değişiklik yapmaksızın alınan
gıdalardan faydalanmayı azaltan malabsorptif ya da
emilimi azaltıcı ameliyatlardır. Bunun en bilinen ör-
neği ise biliyopankreatik diversiyon adı verilen ame-
liyattır. Sonuncu olarak da başta söylediğimiz bu iki
yöntemin birlikte uygulandığı yani hem kısıtlayıcı hem
de emilimi azaltıcı ameliyatlardır. Buna örnek olarak
gastrik bypass verilebilir.
Hangi tekniğin hangi hastaya uygulanacağına hekim
mi karar veriyor?
Hangi ameliyatın en uygun sonuç vereceği ancak he-
kim hasta görüşmesinden ve tıbbi verilerin değerlen-
dirilmesinden sonra karar verilecek bir durumdur.
Günümüzde bu ameliyatlar minimal invazif yani la-
paroskopik yöntemle başarıyla uygulanabilmektedir.
Bu şekilde iyileşme süreci kısalmakta daha az ağrı
duyulmakta ve risk ve istenmeyen durum olasılığı
azaltılabilmektedir.