Page 35 - aktuel-7

Basic HTML Version

BezmiâlemAktüel 2015 /
35
Milletlerin tarih seyirleri içinde geçirdikleri acı ve tatlı
günler vardır. Savaş, göç, tabi afetler, savaşlar kahra-
manların ortaya çıktığı özel hallerdir. Milletlerin sosyal
şuuraltında derin izler bırakan bu sıra dışı kişiler, gele-
cek nesiller tarafından bir rol-model olarak algılanır ve
onlara benzemeye çalışılır. Kahramanları çok olan mil-
letler büyük milletlerdir. Tarihte az millette bu durum
müşahede edilir. Türk Milleti de Mete-Han’dan itibaren
sayısız kahramanlar yetiştirmiştir. Müslüman olduktan
sonra da gaza ve şehadet inancıyla bu büyük insan-
ların sayısı daha da artmış; hatta Yahya Kemal Bey’in
tabiriyle “Ordu-Millet” olmuştur.
Oğuz-Han’dan yakın zamanlardaki kahramanlara ka-
dar bu böyle devam etmiştir. Benim tarihi romanlarımı
yazmaya karar verirken göz önünde tuttuğum temel
düşüncelerin başında bu kahramanlar gelmektedir.
Önce yazılamamış destanlar da Edirne’yi geri alan
kahramanları tanıtmak isterim. Bir nehir roman dizisi
düşündüğümden sıra Çanakkale’ye gelmiştir. Bu uzun
süren bir hazırlık haftası gerektiriyordu. On beş yılda
yerli yabancı birçok hatırat, belge, ilmi makale, fotoğ-
raf elimden geçti. Çünkü ben başka milletlerde oldu-
ğu gibi hayali kahramanları değil bu toplum içinden
çıkmış gerçek tarihi şahsiyetleri yazmak istiyordum.
Topladığım ve incelediğim belgelerde hiç zorluk çek-
meden aradığım kahramanları bulmuştum. Bundan
sonraki mesele bu kadar çok sayıdaki kahramanı bir
uyum içinde edebi metin olarak, bir roman türünün
kalıplarında anlatmaktı. Bu da sancılı bir süreç oldu.
Önce basit bir şekli Türkiye Gazetesi’nde tefrika edil-
di. Sonra daha kapsamlı olarak ele alındı ve bugünkü
son şekil ortaya çıktı.
Yukarıda hayali kahraman, hakiki kahraman ayrımı
yaptım. Bunu biraz açarsak, batılı toplumların kültürel
ve sosyal hayatlarına yön veren kahramanların çoğu
hayalidir. Bizim ise kahraman uydurmaya ihtiyacımız
yok çünkü sayısız denebilecek kahramana sahibiz.
Bunlar kendilerinin anlatılacağı edebi eserler bekliyor-
lar. Yakın zamanlardaki harplerimize Cihan Harbi, Bal-
kan Harbi 93 Harbi kahramanlıklarını anlatan roman-
lar, piyesler, hikâyeler vs. henüz yok denilecek kadar
az. Bazılarının adını bile bilmiyoruz. Kanal Harbi’nde,
Galiçya’da, Yemen’de ve Sarıkamış’taki kahramanla-
rımızı tanımıyoruz, hatta orda neler olduğunu bile bil-
miyoruz.
İşte tespit ettiğim Çanakkale kahramanlarının şahsi
maceralarını milli maceramız içinde anlatmak çok zor-
du. Ama Cevat Paşa’dan, Oğuz Amca’ya kadar meş-
hur ve bilinmeyen kahramanları kalbimde hissederek,
aklımla tasarlayarak bir düzen içinde anlattım. Bunu
gündeme getirmek de bana nasip olduğu için çok
mutluyum ve Rabbime müteşekkirim.
Kahramanlar, çok kısa bir dilimde, doğru zamanda
doğru mekânda doğru işi yaparak bu unvana sahip
olurlar. Ömürlerince hatta ölümlerinden sonra bile
bunun nimetlerinden istifade ederler. İşte Çanakkale
Harbindekiler de böyleydi. Çanakkale’nin her köşe-
sinde, her cephesinde emsalsiz örnekler veren yiğitler
ebedi olarak bu unvanı kazanmışlardır. Hepsine hak
ettiği değeri vermek Yahya Çavuş’u Oğuz Amca’yı,
Yüzbaşı Mehmet Muzaffer’i ve diğerlerini anlatmak bi-
zim üzerimize borçtur. Bunu yapmaya çalıştım.
Bir Oğuz Amca düşünün… Gönüllü olarak savaşırken
oğlunun da asker olduğunu haber alıyor. Bir müddet
sonra aynı hastanede yaralı olarak buluşuyorlar ama
birbirlerini gördükleri halde üzülmesin diye oğlunu ta-
nımazlıktan geliyor.
Bir Mehmet Muzaffer, lastik İhtiyacını dâhiyane bir
buluşla çözüyor ve sahte banknotlar çizerek gayri-
müslim tüccarlardan alıyor. Bir Yahya Çavuş insanın
kaldıramayacağı topu kaldırıyor. Bir kınalı Hasan niçin
kınalı olduğunu en veciz şekilde hepimize öğretiyor.
Tıbbiyeler, İstanbul Erkek Liseliler, Galatasaray Liseli-
ler ve Onbeşliler bize örnek olan, ışık tutan şahsiyet-
lerdir.
İnsan hiçbir zaman adaletten ayrılmamalı ve muhab-
bet ve nefretlerimiz bizi adaletsizliğe sevk etmemeli.
Bir kısım arkadaşlar Miralay M. Kemal Bey’e az yer
verildiği için tenkit ettiler. Hâlbuki belgelerde ne kadar
varsa o kadar yer almıştır. Diğer kahramanlar da öyle.