Page 38 - aktuel-8

Basic HTML Version

38
/ BezmiâlemAktüel 2015
Vojta, Kabat, Rood yaklaşımları ve daha birçok fiz-
yoterapi yöntemi SP’li çocukların fizyoterapisinde
kullanılmaktadır, fakat günümüzde en çok kullanılan
Nörogelişimsel Tedavi yaklaşımı olan “Bobath”dır.
Fizyoterapist Berta Bobath ve eşi nörolog/psikiyatrist
Dr. Karel Bobath bu yaklaşımı 1960’lı yıllarda doğuş-
tan hareket bozukluğu olan bebek ve çocuklarda kul-
lanmaya başlamışlardır. Bobath yaklaşımı bir metod
ya da teknik değil, günümüze kadar gelişmiş ve hala
gelişmekte olan dinamik bir yapıdır.
Bobath yaklaşımında ve fizyoterapide amaç fonk-
siyonelliği geliştirmektir. Fizyoterapi sırasında farklı
uygulamalara karşı oluşan cevaplar iyi gözlenmeli ve
gerekirse tedavi programı yeniden düzenlenmelidir.
Hareketler sırasında çocuğun isteği, motivasyonu ve
çevre çok önemlidir. Hareketler amaca yönelik olarak
düzenlenir ve çocuğun aktif katılımı gereklidir. Çocu-
ğa bir hareketi yaptırmaktansa oyunlar kullanılarak
bir fonksiyon içinde hareket aktive edilmeye çalışılır.
Oyunu tedavi içerisinde kullanmak çocuğun motivas-
yonu ve istenilen harekete aktif katılımı açısından da
faydalıdır. Çevre düzenlemeleri de çocuğun motivas-
yonu ve fonksiyonel kapasitesini kullanmasını etkiler.
Fizyoterapi uygulamaları öncesinde ya da sırasında
çevrenin çocuğa göre düzenlenmesi uygulamanın et-
kinliğini artıracaktır.
Fizyoterapi uygulamalarında istenilen hareketi açığa
çıkarmak, harekete yön vermek, vücudun pozisyon
algısını artırmak veya stabilizasyonu artırmak gibi
farklı amaçlara uygun el temasları ve özel tutuş şekil-
leri kullanılır. Bu el temasları bazen stimulasyon bazen
stabilizasyon için gereklidir. Gerektiği zaman yardımcı
cihazlardan ve yardımcı malzemelerden faydalanılır.
Uygulamalar sırasında fizyoterapistin çocuğa göre
durduğu yer, hareketlerinin hızı, göz teması, ses tonu
iletişim açısından önem gerektirir. Çocuğun fizyote-
rapiye uyumu ve hareketlere katılımı açışından iyi ve
olumlu bir şekilde iletişim kurulmalıdır.
Uygulamalar sadece fizyoterapi seansı ile sınırlı kal-
mamalı, ailenin çocuğa gün içendeki yaklaşımı açı-
sından aile eğitimleri de gereklidir. Tüm günün plan-
lanması ve ailenin programa katılımını sağlayabilme
ve hem ailenin hem de çocuğun yaşam kalitesini
artırmak önemlidir. Edinilen hareketin günlük yaşa-
ma katılması hareketin pekiştirilmesini ve çocuğun
fonksiyonelliğini bir adım ileri götürülmesini sağlaya-
caktır. Uygulamaların ev içinde de devam etmesi, ge-
rekli pozisyonlamaların yapılması ileride oluşabilecek
ortopedik problemlerin önlenmesini veya en aza in-
dirilmesini sağlar. Bu da SP’li çocuklarda uzun vadeli
hedeflere ulaşmamızı kolaylaştırır.
“Bilinmesi gereken en önemli şey Serebral Palsi’li
çocuklarda rehabilitasyonun çok uzun bir süreç ol-
duğudur. Bebeğin büyümesiyle birlikte rehabilitasyon
uygulamaları da devam eder. Bu bağlamda biz hare-
ketleri öğretmiyoruz, onları mümkün kılıyoruz…”
(Berta Bobath, 1981)
Serabral Palsi’de beyinde meydana
gelen hasar sinir-kas, kas-iskelet ve duyu
sistemlerinde bozukluklara yol açar. Bu
bozukluklar, çocuğun hareketlerinde
yetersizliklere, duruşunda sorunlara ve
fonksiyonel bağımsızlık seviyelerinde
sıkıntılara neden olur. SP’li çocuklarda
birçok faktör bir araya gelerek hareket
bozukluklarına yol açan nedenlere ortam
hazırlamaktadır.
Kaynaklar
Özmen M, Apak S, Çalışkan M, Aydınlı N, Tatlı B. Sinir sistemi ve Hastalıkları.
İçinde: Neyzi O, Ertuğrul T, editör, Pediatri 2. Cilt. 4. Bas. İstanbul: Nobel Tıp
Kitabevleri; 2010: 1665-1747.
Livanelioğlu A, Günel MK. Serebral Palside Fizyoterapi. Ankara: Yeni Özbek
Matbaası; 2009