Page 20 - aktuel-9

Basic HTML Version

20
/ BezmiâlemAktüel 2015
Resulullah Efendimiz bir hadisi şerifinde ‘’Ben iki
kurbanlığım evladıyım …’’ demiştir. Bundan da
maksat hem Hz. İsmail’in kurban edilmek istenme-
si hem de babası Abdullah’ın zemzem kuyusunun
bulunması esnasında Abdülmüttalip tarafından
adanmasından dolayı kurban edilmek istenmesi ve
her ikisinin de hayvan diyetiyle kurtulmasını anlat-
maktır. Bilindiği gibi babası Abdullah için onar deve
arttırılarak yüz deveye ulaşıncaya kadar hayvanlar
ve onun arasında kura çekilmiş ve kura yüz devede
hayvanlara çıkınca kurban edilmekten kurtulmuş-
tur.
Hac Allah emrettiği için yapılmaktadır. İlk basamak
Allah‘ın emridir. Sonu ise kişinin, müminin sevdiği-
nin evini ziyaret etmesidir. Allah‘ın Kabe’de, Bey-
tullah’ta olmadığını, her yerde olduğunu bize şah
damarlarımızdan daha yakın olduğunu biliyoruz.
Beytullah Allah’ın evi anlamındadır; ama bu onun ve
herkesin gözünde makamıdır, ihtiramıdır. Beytullah
yani Allah’ın evi denildiğinde Allah’ın orada oturdu-
ğu değil, oranın Rabbimize ait olduğu anlamakta-
dır. Her şeyin gerçek sahibi Allah zülcelal olduğu
için Kabe’nin de gerçek sahibi Cenabı Allah’tır.
Kabe yeryüzünde yapılan ilk binadır. Kuran’da
Beyt-i atik (= Eski ev ) şeklinde adlandırılmıştır.
Rabbimizin Hz. İbrahim Aleyhi selam’a ‘’Kabeyi
inşa et‘’ dediğinde, olmayan bir binayı değil, var
olan fakat şimdi ortadan kalkmış bir binayı yap
dediğini doğru anlamak lazım. Kabe‘nin Hz. İbra-
him’den evvel, melekler tarafından yapıldığını da
bilmemiz lazım. Meleklerin inşa ettiği bina yıkılın-
ca daha sonra Amalika kavmi yapmıştır. Bu yapı
da ibrahim Aleyhisselam’a kadar kaybolmuştu.
Hz. İbrahim yeniden inşa etti. Bugün görmüş ol-
duğumuz bina birçok tamir ve inşaattan geçtik-
ten sonra IV Murat zamanında yapılmış yapıdır.
Kabe, çeşitli sebeplerle yıkılınca yerleşme yeni-
den inşa edilmiştir. Ancak Kabe’nin yeri Hz. İbra-
him’den sonra hiç kaybolmamıştır ve değişmemiş-
tir. Zaten mühim olan bina değil, mekândır. Çünkü
Müminler binayı değil Kabe arazisini ve o binanın
kenarındaki Hicr-i İsmail veya Hâtim denilen ya-
rım daire şeklindeki duvarın çerçevelediği araziyi
tavaf ederler. İşte Kabe’nin belli zamanlarda zi-
yaret edilip belli mekanlarda bulunulması hac’dır.
Bu ziyaretin hac zamanı dışında herhan-
gi bir vakitte yapılmasına da umre adı verilir.
Müslümanlık, Hz. Adem babamızla başlamıştır.
Hac, Müslümanların tamamına ait bir ibadettir. Sa-
dece Muhammed ( Sav) ümmetine ait değildir. Ce-
nabı Allah, ‘’Hac bilinen aylardadır’’ buyurmaktadır.
Hac hep zilhicce ayında yapılmıştır. Bu sebeple bu
aya zilhicce (hac sahibi) adı verilmektedir.
Hz. İbrahim (a.s.) ve onun daveti, mücadelesi; in-
sanlık kitabının yeni, aydınlık ve parlak bir başlı-
ğıdır. Bu başlıkla bir tarih diğer tarihten ayrılır. Bu
başlıkla bütün insanlık, asırlar boyu daima devam
edecek ve çatışması sürecek olan iki yarı kampa
bölünür. Bu başlıkla eski devir son bulunmakla,
yeni devir başlamaktadır. Allahu Teâlâ, Hz. İbra-