Page 15 - aktuel-15

Basic HTML Version

15
/ BezmiâlemAktüel 2017
Dünyada deniz trafiği en yoğun olan bölgelerden biri
olmakla beraber İstanbul Boğazı, Kandilli önlerinde
45 derece ve Yeniköy’de ise 80 dereceye varan 12
keskin ve yer yer hızı saatte 7-8 km’ye varan karmaşık
akıntıları ile jeomorfoloji ve hidrografi açılarından
üzerinde önemle durulması gereken bir bölgedir. Yani
oldukça dar ve kıvrımlı bir yapıya sahiptir.
İstanbul Boğazı’nın su altı topoğrafyası incelendiğinde
birçok çukur ve banklarla (sığlıklar) dolu olduğu
görülür. Kuzey-Güney istikametinde boğazı boydan
boya kat eden 50 metre izobatı (eş derinlik eğrisi) bir
oluk oluşturmaktadır. Boğazın darlaştığı kesimlerde
ani derinleşmeler ve çukurlaşmalar görülmektedir.
İstanbul Boğazı, Karadeniz ve Akdeniz gibi birbirinden
farklı tuzluluk, sıcaklık v.b koşullara sahip iki denizi
birleştirmesi nedeniyle denizel ortam açısından;
etkisi altında kaldığı hava kütleleri ve bitki ve hayvan
çeşitliliği ile karasal ortam açısından çok özel ekolojik
şartlara sahiptir.
İstanbul Boğazı’nı ilgilendiren en önemli oşinografik
faktör akıntıdır. Dalgalar, gel-git gibi diğer oşinografik
faktörler akıntı kadar İstanbul Boğazı’ndaki deniz
trafiği üzerinde etkili değildir. Boğazın fiziki yapısı (dar
ve kıvrımlı olması) akıntıların önemini artırmaktadır.
İstanbul Boğazı'nda akıntı, diğer boğazlarda da olduğu
gibi yağış-buharlaşma ve akarsu girdilerinin etkilerinde
hidrolojik koşullar altında gelişir. İstanbul Boğazı’nda
akıntı şiddeti Karadeniz’e yağış ve akarsular vasıtası ile
olan girdilere bağlı olarak gelişmektedir.
Karadeniz’den Marmara’ya doğru olan normal
akıntı şiddetli lodos rüzgarları altında Marmara’dan
Karadeniz’e dönebilmektedir. Yerel olarak orkoz adı
verilen bu akıntı gemilerin manevra ve seyirlerini
güçleştirmektedir.
Karadeniz’den Marmara Denizi’ne doğru akan
üst akıntı girdiği koylarda girdaplar halinde döner
ve kıyılara yakın bölgelerde Marmara Denizi’nden
Karadeniz’e doğru akan bir dip akıntısı vardır. Bu
dip akıntısının deniz yüzeyinden olan derinliği yere
ve koşullara bağlı olarak değişir. Bazı yerlerde ve
koşullarda deniz yüzeyinin 10 mil altında bulunabilir.
Bu nedenle dip akıntısı, su çekimi fazla olan büyük
tonajlı gemilerin seyrini ve manevralarını olumsuz
yönde etkiler.
İstanbul Boğazı Biyolojik Koridordur
Karadeniz kapalı deniz olup, su yenilenmesi sadece
İstanbul Boğazı yolu ile olmaktadır. Boğazlar aynı
zamanda Akdeniz ile Karadeniz arasında önemli
bir biyolojik koridordur. Mevsime bağlı olarak
Marmara’dan Karadeniz’e ve Karadeniz’den
Marmara’ya başta balık olmak üzere su ürünleri
göçleri olmaktadır.
Karadeniz, İstanbul Boğazı üzerinden Marmara’ya,
ÇanakkaleBoğazı veEgeDenizi aracılığıyladaAkdeniz
‘e bağlanır. Bol yağış, az buharlaşma ve karasal tatlı
su girdilerinin fazlalığı sebebiyle Karadeniz'de yüzey
sularında su bütçesi her zaman fazlalık göstermekte