Page 43 - BAVU-Aktuel

Basic HTML Version

Güçhan’ın yönetiminde Cerrahpaşa
Hastanesindeydi. İkinci Dahiliye Kliniği
ise Vakıf Gureba’da idi. Prof. Frank’ın
ölümü ile yönetimini Ord. Prof. Dr. Arif
İsmet Çetingil üstlenmişti. Direktörlüğünü
Ord. Prof. Dr. Ekrem Şerif Egeli’nin
üstlendiği Üçüncü Dahiliye, Yukarı Gureba
(Çapa)Hastanesinde idi. Üçüncü İç
Hastalıklarından sonra adına ”Dördüncü”
denmeyen Tedavi ve Farmakoloji Kliniği
gelirdi. Direktörü Ord. Prof. Dr. Sedat Tavat
idi.
Haseki’de olan Tedavi Kliniği binası şimdi
İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü
tarafından kullanılan binadır. Prof. Dr.
E. Frank’ın yakın arkadaşı olan Prof. Dr.
Nebil Bilhan, Berlin Sefiri Mahmud Nedim
Paşa’nın oğlu idi. Kendisi Almanya’yı çok
iyi tanıdığından, 1933’de Türkiye’ye gelen
Prof. Frank’ın yakın arkadaşı olmuştu.
Prof. Dr. Bilhan’ın da özel ilgi alanı
diyabetti.
Kayınpederiniz merhum Dr. İbrahim
Edhem Göze de Bezmiâlem’de okudu
değil mi?
1867 yılında, daha önce 1838’de kurulan
Askeri Tıbbiye’ye ek olarak Askeri olmayan
“Mülki[Sivil]” Tıp Mektebi, İstanbul Kadırga
semtinde açıldı. 1909’da her iki mektep
birleştirilerek “Darülfünun Tıp Fakültesi”
adı altında 1933 reformuna kadar
Haydarpaşa’da devam etti. 1909 yılına
kadar Vakıf Gureba Hastanesi’nde sadece
sivil öğrenciler staj yaparken, 1909-1914
arasında Tıp Fakültesi’nin askeri askeri
olmayan öğrencileri stajlarını Vakıf
Gureba Hastanesi’nde tamamlayabildiler.
1914 mezunu kayınpederimmerhum
Dr. İbrahim Edhem Göze, dahiliye stajını
“Bezmiâlem Vakıf Guraba
Hastanesi Tanzimat dönemi,
İkinci Meşrutiyet, Cumhuriyet
döneminden renkli izler taşıyan
bir Kültür hazinemizdir.”
“Prof. Dr. Suat Efe de Frank’ın
yanında yetişmiş bir İç Hastalıkları
uzmanıydı. Emekli olmadan önceki
yıllarını Şişli Etfal Hastanesi’nde
tamamladı. “Etfal” çocuklar
demektir. O adı da bir ara
kaldırmıştık.Neyse ki Bezmiâlem
adı gibi o da reenkarne oldu.”
“Bezmiâlem Hastanesinde
diyabete özel önem verenlerden
bir hekim, Frank’ın yanında
uzmanlık yapmış olan Dr. Bedii
Beler idi. Vefatına kadar diyabete
ilgisini ve Frank’a saygısını
sürdürdü.”
“Yine Bezmiâlem’in
operatörlerinden olan rahmetli
Prof. Dr. Asaf Ataseven de yeni
binaya güzel vitraylar ekleten
başhekimdir. Dr. Ataseven de
kendisinin cerrahide hocası olan
Ord. Prof. Dr. Kazım İsmail Gürkan
gibi, Bezmiâlem Hastanesi tarihi
ile de ilgilenmiş, yayın yapmıştır.”
Gureba garipler, kimsesizler demektir
“Bezmiâlem Valide Sultan, bu hastaneyi güçsüz Müslümanlar için vakfetmiştir. Adı oradan
gelir. Ben Fransa’da Hôtel-Dieu Hastanesi’nin adında ‘Dieu’ yani “Tanrı” var diye yakınan tek bir
mızmız-ı Fransız şahıs görmedim.
Bizim de tarihle boğuşmayı ilericilik saymaktan vazgeçmemiz gerekir. Bunu ‘Darüşşafaka’ vakfı
için de söylüyorum. ‘Şefkat Ocağı’ anlamına gelen bu kuruluşun adını maç tezahüratları için
olsa olsa ‘Daçka’ yapmak, bizim yürek ve beyinlerimizin de laçka olduğuna işaret eder.”
Vakıf Gureba Hastanesi’nde yaptığını
söylemişti.
Prof. Dr. Frank ile birlikte Türkiye’ye gelen
Dr. Kurt Steinitz’den de bahsedebilir
misiniz?
Prof. Dr. Frank ile birlikte Türkiye’ye
gelen Dr. Kurt Steinitz, o döneme
göre çok iyi bir Klinik Biyokimya kitabı
yazmıştı. Bu kitap Türkçeye çevrilerek
yayınlanmıştı. 1970’li yılların başına kadar
birçok devlet hastanesinin biyokimya
Laboratuarlarında bu kitap bulunurdu.
Prof. Fikret Biyal Hocamız da Cerrahpaşa
Merkez Laboratuarı’nda kendisi 1987’de
emekli oluncaya kadar yepyeni kitaplar
yanında Steinitz’i de saklardı. Kurt
Steinitz, Frank’dan çok daha genç ve
sportmen bir şahısmış. Karlı günlerde
Fatih Halıcılar caddesinden kayak yaparak
Vakıf Gureba Hastanesi’ne inermiş.
Laboratuar raporlarını bizzat dağıtmak
için ayakkabılarına paten takarak,
koridorları dolaşır, koğuş hizalarından
geçerken açık kapıdan içeri raporları
atarmış. Fakat Prof. Frank “Türkler, bu
gibi şeyleri hafiflik sayar” diyerek, bu
patinaj eylemine engel olmuş. Karlı
günlerde kayak yapmasına, hastane dışı
eylem olduğu için karışmamış. -Steinitz
anekdotlarını rahmetli hocam Ferhan
Berker’den bizzat dinledim-.
Prof. Dr.
Hasan Hüsrev Hatemi
41
Bezmiâlem
aktüel
/ Temmuz 2013