Page 43 - AKTÜEL DERGİ 19.SAYI

Basic HTML Version

Bezmiâlem Aktüel 2018 /
43
Ginseng; vücut sistemlerinin
dengelenmesine yardımcı
olur. Adaptojen ginsengin
insan sağlığı üzerinde
düzenleyici etkisini
ifade etmede kullanılan terimdir.
Ginsengle ilgili yapılan araştırmalar ile fiziksel
ve zihinsel gücü artırıcı, bağışıklık sistemini ve
vücut fonksiyonlarını destekleyici etkileri
gösterilmiştir.
Ginsengin sinir sistemini uyararak
refleksleri hızlandırdığı, hız ve
dikkati artırdığı belirtilir. Ancak
kafein gibi sinirlilik, fazla uyarılma
ve ardından bitkinlik gibi yan etkiler
göstermemesi olumlu yönüdür.
Ginsengle ilgili yapılan araştırmalar bu
bitkinin çalışan kasların oksijen kullanımını artırdığı
sonucunu gösterir. Ginseng bitkisinin genel olarak
en az 3 hafta kullanılması tavsiye edilir. Uzun süreli
kullanımda bir problem yaşanmamaktadır.
Yorgunlukta Kullanılması Gereken Vitamin ve
Takviyeler
Magnezyum;
magnezyum olmadan vücutta enerji
dönüşümü gerçekleşmiyor, metabolik aktiviteler
meydana gelmiyor. Vücudumuzda bir ön faktör gibi
rol oynayarak 300’den fazla enzimatik reaksiyona
giren magnezyum, kemiklerin güçlenmesini sağlıyor.
Kaslarda gerilmeler ve kramplar, sersemleme,
konsantrasyon bozukluğu, sinirlilik, yorgunluk hissi,
uyuşukluk, migren, gerilim tipi baş ağrısı ve çarpıntı
gibi belirtiler magnezyum eksikliğinin habercisi
olabiliyor.
Dünya Sağlık Teşkilatı’na göre, yetişkin bir
kişinin günlük magnezyum ihtiyacı
300 mg. Ancak özellikle hamile
kadınlar ve emziren annelerde
magnezyum ihtiyacı yaklaşık
2 katına kadar çıkabiliyor.
Uzmanlara
göre,
gebelik
döneminde görülen krampların
çözümü de magnezyum.
Beyin hücrelerinin zarlarındaki yağ bileşimi, beyin
fonksiyonları açısından önem taşıyor çünkü tüm
hücresel faaliyetler bu zarlar aracılığı ile yapılıyor.
Balık yağı kullananlarda hücre zarlarının iletkenliği
artıyor ve hücrelerin iletişimi de daha hızlı ve kaliteli
oluyor. Beynin en üst düzeyde çalışması için
Omega 3 (balık yağı) gerekiyor. Beyin
dostu diğer yağlar ve gıdalar şöyle;
zeytinyağı, keten tohumu yağı, yer
fıstığı yağı, Antep fıstığı ve ceviz.
Özellikle fındık, badem ve ceviz
içerdikleri omega-3 yağ asitleri
nedeniyle diğer kuruyemişlerden
bir adım öndedir. Günde 1 avuç
kuruyemiş tüketmek, hem kalp
sağlığınız hem de baharı enerjik
geçirmeniz için gereklidir.
B vitaminleri;
B grubu
vitaminlerin hafıza kabiliyetleri
ve öğrenme yetenekleri üzerinde
büyük katkısı bulunuyor. Folik
asit yani B9 eksikliği unutkanlık,
yorgunluk, sinirlilik ve hafif depresyon ile kendini
gösteriyor. İlerleyici unutkanlık nedeniyle demans tanısı
alan kişilerde ise B12 yetersizliğinden kaynaklanan
beyin işlev bozukluğu görülüyor. Yeteri kadar B12
vitamini alınmazsa kan hücrelerinin oksijen taşıma
kapasitesi azalır ve oksijensizlikten dolayı enerji
üretimi azalacağından yorgunluk ve bitkinlik olur. Tam
buğday, çavdar ve yulaf gibi tam tahıl ürünlerini düzenli
tüketmeniz bahar yorgunluğunu yenmenize yardımcı
olur. Koyu yeşil yapraklı sebzeler, B vitamini ailesinde
yer alan folik asitten zengindir. B vitaminleri bahar
yorgunluğu açısından önem taşıdığı için koyu yeşil
yapraklı sebzelerin de soframızda bu mevsimde sıkça
yer alması gerekir.
Koenzim Q10;
yorgunluk için kullanılan Koenzim Q10
enerjiyi arttırır. CoQ10 takviyelerinin kronik yorgunluk
sendromu olan insanlardaki etkileri
üzerindeki
çalışmalar,
daha
yüksek seviyede CoQ10 u
olanların, enzim seviyesi eksiği
olanlardan daha yüksek enerji
düzeyi bildirdiğini göstermiştir.
Günlük 30 ila 200 mg dozda
KoenzimQ10 hücre içinde oksijenin
kullanımını arttırır, bir bakıma hücrenin
akciğeri gibi davranır, hücredeki enerjinin artmasını ve
tüketilmesini sağlar. Karaciğerde hücre içerisinde enerji
taşınmasını sağlayarak, karaciğere bağlı halsizliğin
giderilmesine yardımcı olur. Nefes darlığı, çarpıntı, çabuk
yorulma gibi kalp yetersizliğinde kalp kasına olumlu
etkide bulunarak şikayetin giderilmesinde etkili olur.