Basic HTML Version
Hatice KARATAŞ
Osmanlı
Sohbetleri
B
ezmialem Vakıf
Üniversitesi Öğretim
Üyesi Yrd.Doç.
Dr.Mehmet Emin Agar,
Osmanlı İmparatorluğunda
şehzadelerin çok iyi bir
eğitimden geçtiklerini,
temel eğitimlerinin yanı
sıra bir farklı meslek
eğitimi de aldıklarını
anlattı. Edebiyatçı, şair, hat
sanatçısı, müzisyenlik ve
marangozluk mesleklerinin
daha çok bilindiğini anlatan
Agar, sağlık alanında ise
hekim olan bir Padişah
bulunmadığını dile getirdi.
Sağlık alanında genellikle
transferlerle bu konuda
ilerleme kaydedildiğini dile
getiren Agar, “Nerede iyi
bir hekim var idiyse, o kişi
bulunarak getirtilmekteydi.
Sadece sağlık değil aynı
zamanda diğer konuların
da en iyi uzmanları
araştırılıyordu ve hizmet için
getiriliyordu. Ancak modern
zamanlarda sağlık alanında
daha fazla bir eğilim
görülmüştü. Bu belki de, bir
çok bulaşıcı hastalıkların
yaygınlaşmasından da
kaynaklanıyor olabilirdi.
Çok iyi sonuçlar veren
II.Abdülhamid Han’ın sağlık
politikalarının izlerinin,
Cumhuriyet döneminde
de görülmekte olduğu bir
gerçektir” dedi. Yrd.Doç.
Dr.Mehmet Emin Agar ile
Osmanlı Sohbetleri (I) adlı
sohbetimizi sizlerle baş başa
bırakıyorum.
Hatice KARATAŞ: Tarihten
bildiğimiz üzere Osmanlı
Padişahları çok iyi bir
eğitimden geçiyorlar.
Edebiyat, müzik, hat sanatı
gibi bir çok farklı alanlarda
uzmanlaşacak kadar
bilgiye sahip oluyorlar.
Genel olarak da edebiyatla
tüm padişahların arası
muazzam.. İmparatorluk
yönetimine aldıkları
eğitim nasıl yansımıştır?
Edebiyat bilgileri yönetimde
kendilerine daha perspektif
bakmayı mı sağlamıştır?
Yrd.Doç.Dr.Mehmet Emin
AGAR:
Şehzadeler, çocuk
yaşlarında aldıkları temel
eğitimlerin yanı sıra yabancı
dil eğitimi, fen bilimleri
eğitimi almaktaydılar. Bir
gün padişah olacaklar diye
aldıkları eğitimin yanı sıra
her biri ayrı bir meslek
dalı daha öğrenmekteydi.
Sadece yönetim kabiliyetini
değil aynı zamanda kişisel
gelişim geliştirici eğitimler
de görmekteydiler. Örneğin
Abdülhamid Han’ın
marangozluk eğitimi vardır.
Padişahlığının yanı sıra
çok iyi bir marangozdur.
Beşiktaş’taki Ertuğrul Tekke
Camii’ndeki oymalardan,
ağaç işlemelerden bunu
görebiliriz. Camii’nin mahfil
sütunları arasındaki
boşluklar, oymalı ahşapla
kaplanmış korkuluk
duvarlarından kubbe
eteğine kadar yükselen
gül ağacından yapılmış,
ahşap işçiliğinin çok
ince ve nefis bir örneği
olan ahşap parmaklıklı
kafeslerle örtülüdür. Bu
kafesler II.Abdülhamid Han
tarafından yapılmıştır.
Beylerbeyi Sarayı’ndaki ve
Selanik Alatini Köşkündeki
sürgün günlerindeki
ahşap oymaları da Sultan
II.Abdülhamid Han yapmıştır.
Hatice KARATAŞ: Peki,
musiki anlamında kabiliyetli
Padişah kimdir?
Yrd. Doç. Dr. Mehmet Emin Agar
Bezmialem Vakıf Üniversitesi
ÖğretimÜyesi
III.Selim
edebiyattaki
başarısı malum
olsa da asıl musiki
anlamında çığır
açmış, makamlar
bulmuştur. Bir çok
beste sahibidir.
66
Bezmiâlem
aktüel
2013 / 2