Page 29 - aktuel-21

Basic HTML Version

Bezmiâlem Aktüel 2018 /
29
1880’li yıllarda, askere alınan gençlerden pek
çoğunun frengili olduğu tespit edilmesi üzerine
frenginin yayılımını önlemek ve hastalığa
yakalananların tedavi edilmesi gündeme geldi.
Frengi mücadelesini yönetmek üzere Almanya’dan
ünlü dermatolog Emil Von Düring davet edildi. 1896
baharında, frengili erlerinin geldiği; Kastamonu,
Sinop, İzmit Sancaklarına ve Bursa, Samsun,
Ankara vilayetlerine gönderilen Düring, altı ay
süren incelemeleri sonunda yapılması gerekenleri
rapor etti. Düring Paşa’nın görev yaptığı 1896-1902
yıllarında Kastamonu’daki hastanelerde 25.236,
seyyar ekipler tarafından yörede 21.967 olmak üzere
toplam 47.203 frengili tedavi edilmiştir.
Kuduz:
Louis Pasteur, 26 Ekim 1885 tarihinde kuduz
aşısını bilim dünyasına tanıtınca II. Abdülhamid
derhal bu yeni aşıyı öğrenmek üzere Paris'e bir heyet
gönderdi. Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane hocalarından
Zoeros Paşa başkanlığındaki Osmanlı heyeti, 8
Haziran l886 günü Paris'e ulaştı. Padişahın Pasteur’e
gönderdiği 1.derece Mecidî Nişanı ve kurulmakta
olan Pasteur Enstitüsü için bağışladığı 8.000 lira
(yaklaşık 10.000 Frank) yetkililere teslim edildi. Bu
o zamana kadar enstitüye yapılan en büyük bağıştı.
Osmanlı heyeti, Pasteur'ün laboratuvarına devam
ederek kuduz aşısı üretimi ile aşılama yöntemini
öğrenip İstanbul'a döndü. Kısa bir süre sonra
da, Dâülkelp Ameliyathanesi (Kuduz Enstitüsü)
açıldı. İlk aşılamasını 3 Haziran 1887 günü yapan
Dâülkelp Ameliyathanesi, Pasteur Enstitüsü'nden
sonra dünyanın üçüncü ve Doğu’nun da ilk kuduz
müesesesidir. Ayrıca ordu merkezlerinde dâülkelp
tedavihaneleri tesis edilerek kuduz tedavisi
yaygınlaştırıldı.
Kolera:
Robert Koch’un hastalık etkenini
keşfetmesinden sonra 1893-1895 yıllarında,
İstanbul’da çıkan kolera salgını nedeniyle davet
ettiği yabancı uzmanlar; Dr. André Chantemesse,
Dr. Maurice Nicolle, Dr. Margery, Dr. Karlinski ve
Dr. Rudolf Emmerich’e İstanbul’un sağlığı hakkında
raporlar hazırlattı. Dr. Chantemesse’in tavsiyesiyle,
ülkemizin ilk modern bilimsel araştırma kurumu olan
Bakteriyolojihane-i Şahane kuruldu (1894). Fransızca
yayınlarda, Institut Pasteur de Constantinopole
adıyla anılırdı. Pasteurienne'ler tarafından dünyada
kurulan üçüncü bakteriyoloji enstitüsüdür.
Bakteriyolojihane-i Şahane Müdürü Dr. Nicolle ile
Veteriner Bakteriyolog Mustafa Adil Bey, sığır vebası
etkeninin süzgeçten geçen bir ultravirus olduğunu
kanıtladılar (1899). Bu buluşlarıyla dünya literatürüne
geçerlerken sığır vebası da etkeni süzgeçten geçtiği
kanıtlanan ikinci hayvan hastalığı olarak tıp tarihine
mal oldu. Bakteriyolojihane’de, sığır vebası serumu
yanında hayvanlarda kullanılmak üzere mallein
ve tüberkülin üretilmesi ekonomiye önemli katkı
sağladı.
Bakteriyolojihane-i
Şahane, Nişantaşı
II. Abdülhamid
döneminde
Dr. Chantemesse’in
tavsiyesiyle,
ülkemizin ilk
modern bilimsel
araştırma
kurumu olan
Bakteriyolojihane-i
Şahane kuruldu
(1894).