Page 41 - aktuel-22

Basic HTML Version

Bezmiâlem Aktüel 2019 /
41
Klopidogrel (plavix), benzer
şekilde damar içi pıhtı
oluşumunu
engellemek
amacıyla
kullanılan
kan
sulandırıcı ilaç grubundandır.
Aspirin ile kombine kulanımları
da söz konusudur. İlacın
kullanımına başlanılmasından
3-7 gün içinde, kanama zamanı
normal değerinin 1,5-3 katına
çıkmaktadır. İlaç kesildikten sonra,
kanın
pıhtılaşmasını
sağlayan,
klopidogrelin etki etmediği yeni kan
hücreleri (trombositler) dolaşıma katılır.
Pıhtılaşma, dolaşıma yeterli miktarda yeni
trombositin katılmasıyla ilacın kesilmesinden
yedi gün sonra normale döner. Literatürde diş
çekimi veya benzer cerrahi işlemlerle bu ilacın
kullanımına bağlı ciddi kanama ile karşılaşılan
olgu bildirilmemesine karşın, klopidogrele bağlı
oluşabilecek potansiyel kanamalar açısından gerekli
önlemler alınarak cerrahiler planlanmalıdır.
Aspirin tedavisinin kanama zamanını arttırdığı
ve cerrahi sırasında sorunlara neden olabileceği
geçmişte bildirilse de, günümüzde diş çekimi
ve cerrahi müdahalelerin ilaca ara verilmeden
yapılabileceğinin mümkün olduğu ve basit diş
çekimlerinden bir gün önce alınan aspirinin çekim
esnasındaki kanama miktarında bir artışa neden
olmadığı bilinmektedir. Bu nedenle hastaların diş
çekimine gelmeden önce kullandıkları aspirinin
kendi kararları ile kesmeleri hem doğru değil, hem
de kanama açısından bir önem arz etmemektedir.
Kan sulandırıcı kullanan hastalar, pıhtı atma ihtimali
açısından yüksek orta ve düşük risk gruplarına
ayrılırlar. Yüksek ve orta risk grubu hastalarda
kan sulandırıcı tedavisine aynen devam edilmesi
gerektiği ve ancak gerekli hallerde minimal bir
aralıkta doz azaltımı yapılabileceği bildirilmiştir.
Kan sulandırıcı ilaçların, diş çekimi veya benzeri
cerrahi girişimlerden önce kesilip kesilmemesi
konusunda son yıllarda çok sayıda klinik çalışma
yapılmıştır ve yapılmaktadır. Geçmiş ekollerin
tersine, bu gruptaki ilaçların bu tarz cerrahi
işlemlerden önce kestirilmesinin ciddi pıhtı atması
ile ilgili sorunlar yaratabileceği, bu yüzden diş
çekimi veya cerrahi işlemlerden sonra kanamayı
önleyici tedbirlerin diş hekimi tarafından alınmasının
daha doğru olacağı savunulmaktadır. Yani ilaçların
kesilmesi yerine kanama kontrolü yapılarak, tedbirli
cerrahi işlemleri uygulamak hasta sağlığı açısından
daha doğru olacaktır.
Günümüzde kan sulandırıcı ilaç kullanan hastalarla
sıkça karşılaşmaktayız. Bu hasta grubunun cerrahi
işlemi yapacak hekim tarafından öncesinde
değerlendirilmesi büyük önem arz etmektedir.
Cerrahi işlemin özelliğine göre öncesinde hastanın
kardiyoloğuna danışarak ilaç kesilebilir veya başka
ilaçlarla kısa süreli yer değiştirilebilir veya ilaca
ara vermeden cerrahi tedavi uygulanabilir. Klinik
başarı için diş çekimini veya cerrahi işlemi yapacak
diş hekim, bu grupta kullanılan ilaçların öncelikle
özelliklerini tam olarak bilmeli ve gerekli önlemleri
almalıdır. Hasta tarafından bütün kan sulandırıcılar
aynı grupta değerlendirilmemeli, yukarıda belirtildiği
gibi hepsinin ayrı özellikleri ve ayrı etki mekanizmaları
olduğu unutulmamalıdır.