Basic HTML Version
28
/ Bezmiâlem Aktüel 2019
Telefon görüşmelerimiz esnasında onun her sözü
bizi rahatlattı. Bizlere güç ve kuvvet verdi.
Burada yargının duruşundan da bahsedeceğim;
yargı, geçmiş dönemlerdekinden çok farklı şekilde
çok dik durdu ve üzerine düşeni tammanasıyla yaptı.
Daha biz köprüdeyken, o zaman ki Başsavcı Vekilimiz
İrfan Fidan, “Ne kadar gözaltı yapabiliyorsanız yapın.
Ben gerekli desteği sağlayacağım” demiştir. Daha
önceki darbelerde yargı mensuplarının çoğu böyle
bir cesaret gösterememiştir. Geçmişi kötülemek
niyetinde değilim, sadece 15 Temmuz’da olanları
daha net ifade edebilmek adına bu şekilde örnek
veriyorum.
Yargımızın görevini layığıyla yaptığının en iyi örneği
darbe davalarıdır. Darbe davaları büyük oranda
neticelendi. Hâkimlik başlı başına zor bir meslek
ama müebbet hapis vermek çok kolay bir iş değil.
Yargımız bu konuda, devletimize yakışır şekilde
duruşunu sergiledi. Siyasetçilerin, bürokratların
birçoğu onurlu bir duruş sergiledi. O dönemki
Adalet Bakanımız Bekir Bozdağ’ın bir görüntüsü
vardır; parmağıyla yukarı seslenerek, “Ne kadar
bombalarsanız bombalayın, meclisteyiz. Ne
yaparsanız yapın buradan ayrılmayacağız” sözü
okullarda okutulması ve genç nesillere aktarılması
gereken özel durumlardan biridir.
Tabi her meslek mensubu, mesleğini çok sever,
mesleğiyle gurur duyar. Ben de polislikle gurur
duyuyorum. Polis olduğum için de Allah’ıma
şükrediyorum. Bu yaşadığımız olaylar benim
mesleğime sevgimi ve saygımı daha da artırdı.
Benim o gün sabaha kadar verdiğim telsiz
talimatları 22:00’de başladı, sabah 08:00-09:00’a
kadar devam etti. Tüm bu süreçte hiç hatalı bir emir
vermemişiz. Yanımdaki yakın korumam; Münir Alkan
şehit oldu, diğer bir korumam; Mehmet Onay ağır
yaralandı, sivil vatandaşlarımız arasında yaralanan
ve hayatını yitirenler oldu. O anlarda sürekli
üstümüzden jetler geçiyordu. Tankla ve otomatik
silahlarla ateş ediliyordu. Bu ortamda biz şu hataya
düşmemişiz; hırsla, yanlışlıkla, nefsimize uyarak
hareket etmemişiz. Kişiselleştirmeden ülkemizi,
kurumlarımızı ve geleceğimizi düşünerek kararlar
vermişiz. Bu sadece benimle ilgili değil, bütün
polislerden bahsediyorum. Yine geçmişten farklı
olarak; geçmişte darbe yapılır, herkes gözaltına
alınır, basın darmadağın olurdu. Basının ne kadar
önemli ve faydalı olduğunu, iletişimin ne kadar
kıymetli olduğunu bir kez daha anladık. Sosyal
medya dâhil, basının da büyük oranda kendi üzerine
düşeni yaptığını rahatlıkla söyleyebilirim.
Vatan Caddesi Emniyet Müdürlüğüne gelen 5 tankla
ilgili olarak da şunları söylemek mümkün; eğer Vatan
Caddesi Emniyet Müdürlüğü ele geçirilmiş olsaydı,