Page 50 - aktuel-27

Basic HTML Version

50
/ Bezmiâlem Aktüel 2020
Polisiklik Aromatik Hidrokarbonlar, kısaca PAH’lar, organik bileşiklerin tam
yanmaması sonucu ortaya çıkan gerek atmosferde, gerek sularda, gerekse gıda
ürünlerinde sıklıkla bulunan kanserojen maddelerdir. Eczacılık Fakültesi Analitik
Kimya AnabilimDalı olarak son dönemde yaptığımız çalışmaların arasına biyolojik
sıvılarda PAH’ların analizine yönelik yeni yöntemler geliştirmeyi dahil ettik.
DOÇ. DR. Ş. EVRİM TEKKELİ /
BVU ECZACILIK FAKÜLTESİ ANALİTİK KİMYA ANABİLİM DALI
Polisiklik Aromatik Hidrokarbonlar, kısaca PAH’lar, organik bileşiklerin tam
yanmaması sonucu ortaya çıkan gerek atmosferde, gerek sularda, gerekse
gıda ürünlerinde sıklıkla bulunan kanserojen maddelerdir. Doğada 100
kadar PAH bileşiği tespit edilmiş, bunların özellikle 16 tanesi Uluslararası
Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC) tarafından yüksek riskli kanserojen olarak
tanımlanmıştır. Bunlar naftalen, asenaften, asenaftilen, floren, fenantren,
antrasen, floranten, piren, krisen, benzo (a) antrasen, benzo (b) floranten,
benzo (k) floranten, benzo (a) piren, indeno (1,2,3-c,d) piren, benzo (g,h,i)
perilen ve dibenzo (a,h) antrasen’dir. PAH’ların molekül ağırlıkları arttıkça suda
çözünürlükleri azalmakta, kanserojenik ve mutajenik etkileri artmaktadır.
Özelliklebahsettiğimbu16PAH, genel olaraksudaaz
çözünürler, lipofilik özellikleri fazladır. Bu nedenle de
maruz kalınıp vücuda alındıklarında özellikle adipoz
dokularda yüksek miktarda birikirler. Karaciğer ve
böbrekte de depolanma eğilimi fazladır. Küçük
miktarlarının adrenal bezlerde, yumurtalıklarda
ve dalakta depolandığı görülür. Vücut sıvılarında
ise yaygın olarak, anne sütünde yüksek miktarda
PAH’a rastlamak mümkündür ki bebeğin maruziyeti
ve hassasiyeti göz önüne alındığında durum daha
da kritik bir özellik kazanmaktadır.
PAH’lara nasıl maruz kalıyoruz?
Örneğin, içilen veya başkasının içtiği sigaranın
dumanından, araç egzozlarından, kömürün yakıt
olarak kullanılmasından, endüstri bölgelerinde
daha da yoğun olan sanayi atıklarının kirlettiği
atmosferden,
solunum
yolu
ile
vücuda
alınmaktadırlar. Amerika Birleşik Devletleri Çevre
Koruma Ajansı (EPA)’ya göre kabul edilebilir total
PAH konsantrasyon limiti m
3
hava başına 0.2 mg
olarak belirlenmiştir. Ayrıca yağmur, sis ve kar
gibi atmosferik olaylar sonucunda da toprağa
bulaşmaktadırlar. Buradan da toprakta yetişen
bitkiler, onları tüketen hayvanlara ulaşarak besin
zinciriyle ve gıdalar üzerinden vücuda alınmakta
ve lipofilik özelliklerinden dolayı da gastrointestinal
sistemden yüksek oranda absorbe edilmektedirler.
Direkt yüksek ısıya maruz bırakılarak pişirilen
et ürünlerinde de (mangal, elektrikli ızgara gibi,
isle pişirme, kızartma) yaygın bir maruziyet söz
konusudur. Solunum yoluyla, gıdalarla ve suyla
maruziyetin yanı sıra deri üzerinden PAH’lara maruz
kalmak da oldukça olası bir durumdur.
İnsan vücudu PAH’ları elimine etmek için onları
yükseltger ve suda çözünebilir hale getirir. Meydana
gelen bu oksidatif metabolizma ile yüksek verimli
POLİSİKLİK AROMATİK
HİDROKARBONLARIN
KANSEROJEN ETKİLERİ