Page 30 - aktuel-4

Basic HTML Version

28
BezmiâlemAktüel 2014 / 4
Tıbbi bitkilerin hastalıkların tedavisinde kullanımı
nerdeyse insanlık tarihi kadar eskidir. Öyle ki M.Ö
3000 yıllarında hüküm süren Sümer, Akad ve Asur
Medeniyetleri’nde bu bitkilerin tedavide kullanıldığı,
yine Eski Mısır Uygarlığı Tıbbı’nda da tıbbi bitkilerin
kullanıldığı M.Ö 1550 yıllarında yazıldığı tahmin edi-
len Eber Papirüsleri’nde belirtilmektedir. Anado-
lu’da efsaneleşmiş olan ünlü hekimlerimiz Lokman
Hekim, İbn-i Sina, İbn-i Baytar, Şerafeddin Sabun-
cuoğlu, İbn-i Şerif çeşitli rahatsızlıkların tedavisin-
de tıbbi bitkileri kullanmışlardır. Bitkilerin tedavide
kullanımı hususunda eski tıp tamamen kendine has
konumu, kuralları, belli bir bilgi birikimi olan kendi-
ne münhasır bir tıptır.
Eski tıp, bitkilerin tedavide kullanımı konusunda ge-
nelde ya deneme-yanılma yoluyla elde edilen bilgi-
lerden, ya hayvanlardan elde edilen tecrübelerden
veya dini kaynaklardan elde edilen bilgilerden yarar-
lanmışlardır. Bilgiler önce sözlü, yazının icadından
sonra da hem sözlü hem de yazılı olarak, nesilden
nesile aktarılarak günümüze ulaşmıştır. Örneğin,
dağ gorili kusmasını önlemek için ağaç kabuğu ke-
mirir. Amerikalı kimyacı bu ağaç kabuğunun sal-
monella bakterisinin çoğalmasını önlediğini labora-
tuvarda kanıtlamıştır. Tanzanya’daki şempanzeler
de Sierra Leone yerlileri tarafından ‘Keçi öldüren
olarak adlandırılan ve son derece zehirli olan bir
çalı bitkisinin dallarındaki özü çiğniyorlar. Maymun
araştırmacısı Michael Huffman, bağırsak kurdu
belirtileri gösteren dişi bir maymunun bu şekilde
kısa bir süre içinde iyileştiğini gözlemlemiştir. Ge-
niş burunlu yenidünya maymunlarından olan uluyan
maymunlar ise diş çürümesini önlemek için akaju
meyvesinin saplarını çiğnerler. Hem et hem de mey-
ve yiyen bir kısım ayıların bildikleri bir cins böğürt-
len onlar için en mükemmel müshil ilacıdır. Ayıların
kış uykusundan kalkar kalkmaz ilk yaptıkları iş bu
böğürtlenlerden bulup yemektir. Hakeza, Peygam-
berimiz A.S. :
“Sizlere şu çörek otunu tavsiye ederim.
Zira bunda, ölümden başka birçok hastalık için şifa
vardır”
buyurmuştur (Buhari tıp 7/14). Yine bir başka
hadislerinde de buna işaret etmiştir:
“Bilmiş olunuz
ki, mantar göz ilâcıdır. Medine’nin acve isimli hurması
ise cennet meyvelerindendir. Tuz ile karıştırılmış çö-
rek otu ise, ölümden başka birçok hastalık için şifadır”
(Müsned 5/346) buyurmuşlardır. Bugün Pub-Med
olarak bilinen tıbbi araştırmalar sitesine girildiğin-
de sadece çörek otu ile ilgili 600 civarında bilimsel
makaleyi görebilmekteyiz.
Milattan önce V. Yüzyıl’dan itibaren akla ve dene-
ye yer veren modern tıp gelişmeye başlamıştır.
Modern Tıbbın babası kabul edilen Hipokrat (M.Ö.
460 - 375) akla ve deneye yer veren bir tıp anlayı-
şını ortaya koyarak hastalıkların doğaüstü güçlerle
GELENEKSEL TIBBIN
MODERN TIPTA YER ARAYIŞI
Prof. Dr.
Abdurrahim KOÇYİĞİT
Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi
Tıbbi Biyokimya Anabilim Dalı Başkanı
İnsanlar var oluşların-
dan bugüne sağlıkları-
nın sürdürülmesi ya da
bozulan sağlıklarının yeniden düzeltilmesi
için uğraş vermişlerdir. Sağlığın korunma-
sı ve hastalığın giderilmesi, yatıştırılması
veya önlenmesi ile ilgilenen tıp sanatı, eski
çağlardan beri sürekli değişen, gelişen bir
bilim ve sanat dalı olarak var olagelmiştir.
Çok eski çağlardan beri hastalıkların teda-
visinde ilaç olarak en fazla bitkilerden fay-
dalanılmıştır.