Page 52 - aktuel-7

Basic HTML Version

52
/ BezmiâlemAktüel 2015
KANIN AKIŞKANLIĞINDAKİ
DEĞİŞİMLER
BİRÇOK HASTALIĞIN HABERCİSİ
OLABİLİR
YRD. DOÇ. DR. MEHMET ÜYÜKLÜ
/ BVU TIP FAKÜLTESİ
Kan, çok hücreli canlılarda hayatın devamı için ha-
yati öneme sahip olan bir dokudur. Kan, plazma adı
verilen sıvı ortam içinde kan hücrelerinin (alyuvar,
akyuvar, trombosit) süspansiyon halinde dağıldığı,
damar sisteminin içini dolduran ve kalbin pompa
gücü sayesinde bu sistem içinde tüm vücudu dola-
şan bir dokudur. Kan dokusu, fiziksel olarak hücre-
sel elemanların plazma içindeki bir süspansiyonun-
dan ibarettir. Kanın hacim olarak %40-50 kadarı,
esas olarak ortalama 8 μm çapında bikonkav dis-
koid hücreler olan alyuvarlardan, küçük bir bölümü
diğer kan hücrelerinden, geri kalan %50–55’lik bö-
lümü ise plazmadan oluşur.
Akışkanlığı Etkileyen Faktörler
Kan dokusunun akışkanlığı, birinci planda kırmızı
kan hücresi (alyuvar) kitlesine, plazmanın özellikle-
rine ve bu iki fazın birbirleriyle ilişkisine bağlı ola-
rak değişir. Ancak eritrositlerin fiziksel özellikleri bu
sistem içinde belirleyici rol oynamaktadır. Kan do-
kusunun, organizmadaki iç dengenin ve hücrelerin
yaşamlarının sürdürebilmesi için sürekli hareket ha-
linde olması gereklidir. Kan dokusunun damar sis-
temi içindeki hareketi her şeyden önce kendi özel-
liklerine ve akışkanlığına bağlıdır. Kanın akışkanlığı;
plazma akışkanlığı, hematokrit değeri (dolaşımda
bulunan alyuvar miktarı) ve kan hücrelerinin reolojik
davranışlarından etkilenir.
Alyuvarların yani kırmızı kan hücrelerinin şekil değiş-
tirme yetenekleri (deformabilite) ve tersinir kümelen-
me eğilimleri (agregasyon), değişik koşullarda kanın
akışkanlığının belirlenmesinde önemli olan reolojik
davranışlardır. Alyuvar deformabilitesi, bu hücrenin
belli bir kuvvetin etkisi altında şeklini tersinir olarak
değiştirebilme yeteneğini ifade eder. Agregasyon,
alyuvarların birbirlerine paralel yüzeyler oluştura-
rak, özel bir şekilde kümelenmeleridir. Alyuvarların
kümelenmesi sadece süspansiyon ortamında belli
büyüklük ve yapıdaki makromoleküllerin varlığında
ortaya çıkar. Bu kümelenme aynı hücrelerin basit
tuz çözeltileri içinde süspansiyon haline getirilmeleri
halinde görülmez. Tüm bu bilgilerden yola çıkarak
Hemoreoloji ise, kanın akışkanlığını, akışkanlığı etki-
leyen faktörleri ve bu faktörlerin dolaşım sisteminin
Çeşitli hastalıklar kanın akışkanlığında değişiklik yapabiliyor. Kanın damarların içinde
kolay bir şekilde akması damarların yeterince geniş bir çapa sahip olmasına bağlı.
Çeşitli nedenlerle bu yapıdaki bozulmaların kan akımını azaltıp, dokuların ve organların
yeterince beslenememesine ve bu da çeşitli hastalıkların ortaya çıkmasına neden olur.