Page 36 - aktuel-8

Basic HTML Version

36
/ BezmiâlemAktüel 2015
SEREBRAL PALSİ (BEYİN FELCİ)
VE FİZYOTERAPİ
Serabral Palsi, gelişmekte olan beyinde çeşitli nedenlerle meydana gelen doku bozukluğu ve
hasarın neden olduğu hareket bozukluğu olarak tanımlanmaktadır. SP’ye neden olan beyindeki
doku bozukluğu yaşam boyunca aynı kalır, ilerleme göstermez. Çocukluk döneminde meydana
gelen özürlerin en sık rastlanan nedenlerinden birisi SP’dir.
UZM. FİZYOTERAPİST BÜŞRA KEPENEK VAROL
/ BVU ÖĞRETİM GÖREVLİSİ
Serebral Palsi (SP), diğer bilinen adıyla beyin felci,
ilk defa 1861 yılında İngiliz ortopedist Dr. William
Little tarafından tanımlanmıştır. Little SP’nin zor do-
ğum esnasında meydana geldiğini bildirmiş ve daha
sonra Little hastalığı olarak adlandırılmıştır. Sigmund
Freud 1890’lı yıllarda SP üzerinde yaptığı çalışmalar-
da bu durumun doğum anında olabileceği gibi gebe-
lik sürecinde de oluşabileceğini belirtmiştir. Burgess
(1888) ve Phelps (1947) tarafından ise “Serebral Pal-
si” olarak isimlendirilmiştir.
Serabral Palsi, gelişmekte olan beyinde çeşitli ne-
denlerle meydana gelen doku bozukluğu ve hasarın
neden olduğu hareket bozukluğu olarak tanımlan-
maktadır. SP’ye neden olan beyindeki doku bozuk-
luğu yaşam boyunca aynı kalır, ilerleme göstermez.
Çocukluk döneminde meydana gelen özürlerin en
sık rastlanan nedenlerinden birisi SP’dir. Amerika
Birleşik Devletleri, İngiltere, Avustralya ve İsveç’te
yapılan çalışmalarda SP oranı 1000 canlı doğum-
da 2-2,5 olarak verilmektedir. Türkiye’de bu konuda
yapılmış en kapsamlı çalışmada SP oranı her 1.000
canlı doğumda 4,4 olarak belirtilmiştir. Türkiye’de bu
oranın fazla olması; akraba evliliklerinin, hamilelik
döneminde geçirilen hastalıkların, bebeklerde görü-
len ateşli hastalıkların fazla olmasına, bebek bakım
şartları ve hizmetlerin noksanlığına, doğum şartla-
rının olumsuzluğu ve beslenme yetersizliği gibi ne-
denlere bağlanmaktadır.
Beyinde etkilenen bölgenin konumuna göre SP’nin
tipleri de değişkenlik gösterir. Kas tonusunun artışı
ve kasılmalar ile karakterize “spastik tip”, istemsiz
hareketlerin ön planda olduğu “diskinetik tip”, den-
ge ve koordinasyonun bozulduğu “ataksik tip” ya da
birçok özelliğin birlikte görüldüğü “miks tip” SP’nin
klinikte sınıflandırılma şekilleridir. SP vücudun tama-
mını ya da bir kısmını etkileyebilir. Etkilenen vücut
kısımlarına göre “hemiparezi” (vücudun sağ ya da
sol bir tarafının tutulumu), “kuadriparezi” (kollar ve
bacakların birlikte tutulumu), “diparezi” (bacakların
tutulumu, bir miktar kollar da etkilenebilir) şeklinde
adlandırılır.
Serabral Palsi’de beyinde meydana gelen hasar
sinir-kas, kas-iskelet ve duyu sistemlerinde bozuk-
luklara yol açar. Bu bozukluklar, çocuğun hareket-
lerinde yetersizliklere, duruşunda sorunlara ve fonk-