Haberler
Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Bezmialem’de Canlanıyor 22.01.2019

BVU GETAMER, Türkiye'de modern tıbbın yüzyıllarca yadsıdığı geleneksel ve tamamlayıcı tıbbı ileri analiz ​yöntemleri ile yeniden canlandırmayı hedefliyor.

Kuruluş sürecinizde bahseder misiniz?

Üniversitemiz Tıp Fakültesi adına 2016'da İstanbul Kalkınma Ajansı'nın "Yenilikçi ve Yaratıcı İstanbul Mali Destek Programı" kapsamında "Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp İleri Araştırmalar ve Uygulama Merkezi" isimli projemiz desteklenmeye hak kazanmış olup,  01.12.2016 tarihinden itibaren bir yıllık süre için proje desteği sağlanmıştır. Projenin yürürlüğe girmesi ile birlikte, bir taraftan Rektörlüğümüzce Tıp Fakültesi Ek Binasında proje için tahsis edilen alanda yapılanma faaliyetleri ve satın alınma süreci sürdürülürken, diğer taraftan "Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp İleri Araştırmalar ve Uygulama Merkezi"nin (GETAMER) kurulumu için YÖK'e müracaat edilmiştir. Merkezimiz ile ilgili yönetmelik YÖK tarafından onaylanarak 15 Mayıs 2017 tarihli Resmi Gazetede yayımlanmıştır. Merkezimiz halen kurulum aşamasında olmakla birlikte Bilimsel Araştırma Projeleri (BAP) biriminin desteklediği ile bilimsel çalışmalarını sürdürmektedir.

Hedefleriniz nelerdir?

Asırlardır hastalıklardan korunma ve tedavide yaygın olarak kullanılan geleneksel ve tamamlayıcı tıp, modern tıbbın ve kimyanın gelişimi ile birlikte son yüzyılda yerini büyük ölçüde modern tıbbi yöntemler ve sentetik ilaçlara bırakmıştır. Geçtiğimiz asır modern tıp ve geleneksel tıbbın karşılıklı birbirini reddeden yaklaşımı ile geçmiştir. Modern tıpta kullanılan yöntemler ve sentetik ilaçların yetersiz kalması, doktora ulaşma ve tedavi hizmetlerinden faydalanmanın kısıtlılığı, pahalı olması, yan etkileri gibi nedenler insanları tekrar geleneksel ve tamamlayıcı tıp olarak nitelendirilen tedavi yöntemlerine yöneltmiştir. Son yüzyılın ikinci yarısında modern tıp uygulamaları yanında geleneksel tıbbi uygulamalardaki ciddi araştırmalar ve gelişmeler, geleneksel ve tamamlayıcı tıbbi uygulamalar ile modern tıp yöntemlerini entegre etmeye zorlamıştır. Modern tıp uygulamacıları, geleneksel ve tamamlayıcı tıp tedavi yöntemlerini bilimsel çerçevede sorgulamaya ve hastaya katkı sağlayabilecek kanıtlanmış uygulamaları klinik pratiklerine entegre etmeye başlamışlardır.  Almanya, Japonya, Çin gibi ülkelerde hastalıkların tedavisinde modern tıbbın yanında, geleneksel ve tamamlayıcı tıbbi yöntemler kullanılmaktadır. Türkiye, konumu itibariyle geleneksel ve tamamlayıcı tıp konusunda tarihin derinliklerinden gelen kadim bir kültüre sahiptir. Ancak, geleneksel tıbba ait birçok yöntem ve ürünün son yıllarda tekrar gündeme gelmesi, uygulama ile ilgili bazı ciddi sorunları ve istismarları da beraberinde getirmiştir. Günümüzde zayıflama terapilerinden kanser tedavisine kadar geniş bir yelpazede modern tedavi yöntemlerinin yanında, geleneksel ve tamamlayıcı tıbbi yöntemler olarak bilinen çeşitli bitkisel kökenli ajanlar, akupunktur, apiterapi, hirüdoterapi, hacamat, ozon terapi, homeopati gibi yöntemlerin çoğu ehil olmayan kişilerce uygulanmaktadır. Ülkemizde fitoterapide kullanılacak bitkilerin uygulama endikasyonları ve dozları ile ilgili pre-klinik ve klinik çalışmalar yeterince yapılamadığından,  Sağlık Bakanlığı'nca ruhsat verilmiş tıbbi bitkisel ürün sayısı azdır. Tıbbi bitkilerin büyük çoğunluğu Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nca 'Gıda Takviyesi' olarak ruhsatlandırılmıştır. GETAMER ile amacımız, ileri analiz yöntemlerinin kullanılacağı araştırma laboratuvarlarımızda, Fitoterapi Araştırma Merkezi ve diğer merkezlerimizde standart koşullarda üretilen bitkisel kaynaklı ürünler ile geleneksel ve tamamlayıcı tıpta kullanılan ozon terapi, akupunktur gibi yöntem ve ürünleri, modern tıbbın ileri araştırma teknikleri ile araştırıp, uygun endikasyon ve faydanın belirlendiği modern tıp uygulamalarına entegre ederek, eğitim ve uygulamaların istismarlardan uzak ve yetkin kişilerce yapılmasını sağlamaktır. Ayrıca, pre-klinik ve klinik çalışmaları yapmanın yanı sıra ozon terapi, akupunktur, apiterapi gibi yöntemler ile ilgili bilimsel çalışmalar yaparak, yöntemlerin etkinliği ve endikasyon çalışmalarına katkı sağlamayı hedeflemektedir.

Akademik çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

Amacımız Sağlık Bakanlığı'nın yöntem olarak kabul etmediği tamamlayıcı tıp alanları ile ilgili pre-klinik ve klinik araştırmalar yapmaktır. Dolayısı ile merkezimiz araştırma odaklıdır. Merkezimiz araştırma çalışmaları için, Tıbbi Biyokimya rutin ve araştırma laboratuvarı, Tıbbi Biyoloji laboratuvarları ve Deneysel Hayvan Araştırma Merkezi laboratuvarındaki mevcut ekipmana ilaveten proje kapsamında, canlı hayvan görüntüleme sistemi, biyorezonans ve ozon terapi cihazlarını kullanmaktadır. Merkezimiz kurulmadan önce de mevcut araştırma laboratuvarlarında fitoterapi ve apiterapi ile ilgili çalışmalar yapmıştır. Yapılan çalışmalar uluslararası kongrelerde bildiri olarak sunulmuş ve dergilerde yayımlanmıştır. Örneğin, 'Antiinflammatory, antioxidant and antigenotoxic effects of different doses of honey bee venom on adjuvant induce arthritis in rats' isimli deneysel hayvan çalışması 2016 yılında gerçekleştirilen 16. Ortadoğu Antioksidan kongresinde sözlü bildiri olarak sunulmuştur. Yine 2016 yılında 'Antigenotoxic and antioxidant potentials of newly derivatized compound naringenin-oxime relative to naringenin on human mononuclear cells' isimli araştırmamız Drug and Chemical Toxicology dergisinde ve 'Cytotoxic, genotoxic and apoptotic effects of naringenin-oxime relative to naringenin on normal and cancer cell lines' isimli çalışmamız Asian Pacific Journal of Tropical Biomedicine isimli dergide yayımlanmıştır.  2017yılında ise 'Ankaferd hemostat induces DNA damage, apoptosis and cytotoxic activity by generating reactive oxygen species in melanoma and normal cell lines' isimli çalışmamız International Journal of Clınical and Experimental Medicine isimli dergide  ve 'Effects of natural phenolic compound carvacrol on the human gastric adenocarcinoma (AGS) cells in vitro' isimli makalemiz Anti-Cancer Drugs isimli dergide yayınlanmıştır.

Türkiye'de geleneksel ve tamamlayıcı tıpta hangi aşamadayız?

Çok önemli hekimlerimiz ve Avrupa'nın neredeyse iki katı kadar bitki floramız bulunmasına rağmen, geleneksel ve tamamlayıcı tıbba özellikle hekimlerimizin uzun yıllar mesafeli duruşu ve geleneksel ve tamamlayıcı tıbbi yöntemler ile ilgili yapılan çok sınırlı araştırmalar nedeniyle, halen sertifikalı hekimlerimizin dahi reçete edebilecekleri Sağlık Bakanlığı'ndan ruhsatlı ilacımız bulunmadığından, ehil olmayan kişilerin istismar ettikleri bir alan haline dönüşmüştür. Diğer geleneksel ve tamamlayıcı tıp merkezlerimiz ise araştırmadan ziyade eğitim ve sertifikasyon hizmetlerine ağırlık vermektedirler.  GETAMER, ileri araştırma teknolojileri kullanarak mevcut geleneksel, tamamlayıcı tıbbi yöntemler yanı sıra, yeni yöntemlerin bulunması, geliştirilmesi, doz ve endikasyonlarının belirlenmesi amacıyla önemli araştırmalar yapmaktadır.  GETAMER, bu yönü ile geç kalınmış olmakla birlikte, ülkemizde önemli bir boşluğu doldurmayı hedeflemektedir. 


Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Bezmialem’de Canlanıyor