Diyetisyenlik mesleğinin tarihsel gelişimi; beslenme ve sağlık ilişkisinin çağımızda daha net anlaşılması nedeniyle, önleyici, koruyucu süreçler ve hastalık tedavi uygulamalarında mesleki önem de artmıştır. Bu alanda uzmanlaşmış sağlık personeli tarafından yaşam kalitesinin korunması ve iyileştirilmesi yanında, beslenme denetimleri ve takviyeleriyle hastanın tedavi sürecinde kontrole alınması zorunluluğu ağırlıklı olarak hissedilmiştir. Bu bağlamda, diyetisyenlik mesleği, ilk kez 1870’li yıllarda Amerika Birleşik Devletleri’nde gündeme getirilerek, ilerleyen süreçte geliştirilmiştir.Diyetisyenlik mesleği ilk kez 1899 yılında “Diyetisyen, gıda ve beslenme konusunda eğitim almış ve denetimli diyet tedavisini uygulayabilecek kişidir” şeklinde tanımlanmıştır. I. ve II. Dünya Savaşı dönemlerinde ortaya çıkan beslenme sorunları nedeniyle mesleğin öneminin artmış, ilk mesleki bütünlük 1917 yılında “Amerikan Diyetetik Derneği (American Dietetic Association - ADA)” katkısıyla gerçekleşmiştir. Diyetisyenlik mesleğinin standartları Uluslararası Çalışma Örgütü (International Labour Organisation - ILO) tarafından ilk kez 1961 yılında belirlenmiştir.
Türkiye’de ise; Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü, 1962 yılında “Hacettepe Sağlık Bilimleri Yüksekokulu” bünyesinde açılan “Diyetetik” programı ile beslenme ve diyetetik alanında eğitim-öğretim ve araştırma faaliyetlerine başlamıştır. Prof. Dr. Ayşe Baysal tarafından kurulup, geliştirilen bu program, Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü‘nün, dolayısıyla Türkiye’de diyetisyenlik eğitiminin başlangıcı olmuştur. Zaman içerisinde pek çok üniversitemizde de bu alanda eğitim verilmeye başlanmıştır.
Ülkemizde 1969 yılında “Türkiye Diyetisyenleri Derneği’’ kurulmuştur. Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından meslek, 2010 yılında bir yasa ile onaylanmıştır. Üniversitemizde de Beslenme ve Diyetetik Böl